Günün birinde gösterime yeni giren bir filmi çeşitli pazarlama yöntemleriyle öyle bir pazarlarlar ki o filme gitmek durumunda kalırsın. Çıtayı çok yüksek tutarlar.

Sen koltuğuna oturup son yılların en şaheser filmine konsantre olup izlemeye dalarsın ki daha filmin yarısında hayal kırıklığına uğrarsın.

Oysa abartmadan izleyicinin önüne çıksaydı belki de filmi beğenecektin. Ancak beklentilerin yüksek olunca ya da çıtayı yüksek tutunca hayal kırıklığında ters orantılı yüksek oluyor.

Oysa “Babam ve Oğlum” filmi gibi hiç reklam yapılmadan izlediğin bir film seni şaşkına çevirir ve izlenme rekorları kırar…

***

Özgür Özel’in toplumu şaşkına çevirmesini bekledik saat 15.00’deki sürpriziyle.

Oysa asgari ücret açıklamasında “Meydanları size dar edeceğiz” çıkışı da var. Ama o bile kendi doğallığı içinde söylenen bir sözdü.

Saatler önce “saat 15.00 sürprizi bekleyin” diyerek insanları büyük bir beklenti içine sokmamıştı.

Dağ fare doğurdu!

Koskoca CHP’nin Genel Başkanı sosyal medyada madara oldu.

Erdoğan şapkadan tavşan çıkarırken Özgür Özel cebinden kırmızı kart çıkarıyor. Sanırım Erdoğan, Özel’den bu hamleyi beklemiyordu!

Ne demiş Mersin mitinginde, “Bundan sonra Türkiye’nin dört bir yanında cebinizde kırmızı kartı bulundurmaya, bu yüksek fiyatları gördükçe, bu düşük maaşları çektikçe, bu zulmü yaşadıkça bu iktidara göstermeye var mıyız?”

Varız da, sonuç… Kırmızı kartı görünce gidecekler mi?

Markete giriyorsun fiyatları görünce, cebindeki kırmızı kartı çıkarıyorsun. Kime göstereceksin orada… Tabi devir sosyal medya devri. Kırmızı kartlı selfieni çek sosyal medyada yayınla. Erdoğan belki görür.

İnsan sormadan edemiyor, Özgür Özel’in hiç mi aklı başında danışmanı yok. Varsa da bu maçta danışmanlar ofsaytta kalmış! Birisi çıkıp “Başkanım, bu kadar komik olmaya gerek yok, zaten gündem yeterince ağır” deseydi keşke.

Ekrem İmamoğlu "PIŞŞIK" yapar, Özgür Özel “kırmızı kart” gösterir. Mansur “nanik” yaparsa şaşırmayalım.

İktidarın çizdiği sınırlar içinde muhalefet yaparsanız bu sonuçlara da katlanırsınız.

Yerel yönetimlerden birinci çıkıp halka umut olma olasılığını bu kadar kısa sürede ortadan kaldıran bir muhalefete Erdoğan teşekkür etse azdır.

Böyle muhalefeti Erdoğan mumla arasa bulamaz diyecektim ama muma gerek kalmadan buldu!

Büyük sözler söyleyip, küçük adımlar atarak nereye kadar.

Büyük adımlar atın, küçük sözler söyleyin. Gerisini bu toplum halleder...