EKONOMİ

KESK: Yoksulluk Sınırının Üzerinde Ücret İstiyoruz.

KESK Denizli Şubeler Platformu bugün Candoğan’da yaptığı basın açıklamasında, “12 yıldır ‘toplu sözleşme’ adı ile sürdürülen oyunların sonucunda maaşlarımız buharlaşmış, satın alma gücümüz erimiş, yoksulluğumuz artmıştır.” Dedi.

Memur ve memur emeklilerinin 2024-2025 yıllarını kapsayan 7. Dönem Kamu Toplu Sözleşmesi başlaması ile beraber, kamu çalışanları sendikaları taleplerini gündeme getirdi.

 KESK Denizli Şubeler Platformu’na bağlı sendika üyeleri taleplerini Candoğan Parkı’ndan haykırdılar. Basın açıklamasını okuyan KESK Dönem Sözcüsü Hüseyin Özdemir, “İktidar ve yandaş sendika arasında bugüne kadar ‘toplu sözleşme’ adı altında varılan mutabakatların kaybedeni hangi sendikanın üyesi olursa olsun tüm kamu emekçileri ve emeklileri olmuştur.” Dedi.

 Hüseyin Özdemir açıklamasında şu görüşlere yer verdi: “7.Dönem Toplu İş Sözleşmesi görüşmeleri bugün itibariyle başladı. Hepimizin bildiği bir gerçeği bir kez daha dile getiriyoruz.  12 yıldır ‘toplu sözleşme’ adı ile sürdürülen oyunların sonucunda maaşlarımız buharlaşmış, satın alma gücümüz erimiş, yoksulluğumuz artmıştır. İktidar maaş artışlarını TÜİK’in sanal enflasyon rakamlarına bağlamış , yandaş sendika da bu sanal rakamlara dayalı artışlara imza atmış ve kamu emekçilerini iktidarın emek düşmanı politikalarına mahkum etmiştir.

Seçimlerden önce ‘En düşük memur maaşını 22 bin TL’ye çıkaracağız, artışı emeklilere de yansıtacağız’ dediler. Ama milyonları perişan eden yeni bir ücret-maaş rejimi getirdiler. Açlık sınırının 12 bin lirayı aştığı bir süreçte milyonlarca emekliye 7 bin 500 lirayı reva gördüler ve hiçbir artış yapmayarak milyonlarca emekliyi açlığa mahkum ettiler.

Seyyanen ödemeleri taban aylığa yansıtmayıp emekçileri bir kez daha kayba uğrattılar. İktidar sadece son bir ay içerisinde yapılan zamlar ve vergi artışlarıyla kaşıkla verdiğini kepçeyle geri aldı. Vergi adaletsizliği had safhaya geldi. Emekçinin gelirinin önemli bir bölümü vergilere giderken, vergi aflarıyla, çeşitli imtiyazlarla  tüm sermaye çevreleri ihya edildi.” Dedi.

“YOKSULLUK SINIRININ ÜZERİNDE ÜCRET İSTİYORUZ”

İktidarın, kamu emekçilerini ve emeklilerini TÜİK’in sahte enflasyon rakamlarına endekslenmiş maaş artışlarıyla, ek vergi ve zamlarla sefalete ittiğini belirten Hüseyin Özdemir, “Bu süreçte KESK olarak bizlerin, kamu emekçilerinin ve emeklilerin altı temel talebini kamuoyuyla bir kez daha paylaşıyoruz.

 Bizler

Grevli Gerçek Bir Toplu Pazarlık-Toplu İş Sözleşmesi istiyoruz.

Yoksulluk Sınırının Üzerinde Ücret istiyoruz.

Güvenceli İstihdam, Güvenli Gelecekistiyoruz.

Demokratik, Adil Bir Çalışma Yaşamı istiyoruz.

Halktan Yana Bir Kamu Hizmetiistiyoruz.

Temel Gelir Güvencesiistiyoruz.

Kısa vadede emeklilerin nefes almasını sağlamak adına seyyanen yapılan zamların taban aylığa yansıtılmasını tüm kamu emekçileri için en alt düzeyde verilecek maaşın yoksulluk sınırının üzerinde yani 45 bin lira olmasını talep ediyoruz.

KESK olarak yıllardır yürüttüğümüz fiili meşru mücadele sonucunda kurulan TİS masasının iktidarın ve yandaş sendikanın bir oyun sahnesine dönüştürülmesine bugüne kadar seyirci kalmadık ve yine kalmayacağız.

Buradan diğer konfederasyonlara çağrımız milyonlarca emekçiyi ve emekliyi ilgilendiren bu görüşmelerde iktidarın dayatmalarına karşı ortak tutum almak taleplerimizin karşılanmaması durumunda her türden demokratik mücadele yöntemini birlikte örmektir.

KESK olarak grevli TİS hakkımız için demokratik bir çalışma yaşamı için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizi tüm kamuoyuna bildirirken tüm kamu emekçilerini ve emeklileri bu yoksulluk ve sefalet düzenine karşı insanca yaşayacak ücret, güvenceli iş, güvenli gelecek mücadelesinde omuz omuza vermeye çağırıyoruz.” dedi.

{ "vars": { "account": "UA-108757569-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }