PAÜ Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Fakültesinde gerçekleştirilen etkinlik saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı. Etkinliğin devamında Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Proje Danışmanı Prof. Dr. Nilüfer Çetişli Korkmaz, Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ümmühan Baş Aslan, Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan yaptı.
Dekan Yardımcısı ve Proje Danışmanı Prof. Dr. Çetişli Kormaz: “Yaşamımıza kaliteli yıllar, yıllarımıza kaliteli yaşamlar katmalıyız”
Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Proje Yürütücüsü Prof. Dr. Nilüfer Çetişli Korkmaz yaptığı konuşmada şunları ifade etti: “TÜBİTAK 2209-A destekleme programı kapsamında desteklenmeye layık görülen projemizin sosyal sorumluluk aktivitesine katılımınız ile bizleri onurlandırdığınız için teşekkür ediyorum. Yaş almamız ile birlikte kas gücümüzde, dengemizi de bilişsel komisyonlarımız da etkilenimler olabilmektedir. Sağlıklı şekilde yaşanabilmek için her daim fiziksel olarak aktif olmalıyız ve sosyal aktivitelerimiz de her daim devam etmemiz gerekiyor. Yani aktif yaş alma düşüncesini benimseyerek kendimizi sevmeli, kendimizi önemsemeli ve kendimize vakit ayırmalıyız. Kendime de amaç edindiğim gibi her dersimde ve her konuşmamda vurgulamaya çalışıyorum, yaşamımıza kaliteli yıllar, yıllarımıza kaliteli yaşamlar katmalıyız. Proje fikrimizi 2002- 2022 yılında Uluçınarlarla Birlikteyim Topluluğumuzun kurulmasıyla başladık. Sevgili Nesrin arkadaşım yaşlılarımızın yürüyüşünün giderek etkilendiğini, az yürümeye başladıklarını, Sevgili Cemre’m ise egzersize motive etmek için hani bizlerin söylemesinden çok akranlarıyla muhabbet, akranları demesinden çok akranlarıyla muhabbet, akranlarından bilgi almalarının daha etkili olabileceği fikrini sundu. Geçen sene de güzide kurumumuz TÜBİTAK’a başvurduk. 9334 proje arasında desteklenmeye layık görülen projeler arasında yer aldı. Rektörüm Sayın Prof. Dr. Ahmet Kutluhan Hocam, öğrencisinden akademik personeline her birimizi proje ve araştırma yapmamızı şehrimiz ile bütünleşmesi için motive ettikleri, üniversite hayatın rehberidir, şehri ile bütünleşen üniversite, üniversite üreten üniversite felsefelerini bizleri aşıladı ve üniversitemizin imkânlarını bizlere sunduğu için teşekkürlerimi arz ederim. Her daim yanımda olan ve destekleyen Sayın Dekanım Prof. Dr. Ümmühan Başaslan’a, Dekan Yardımcım Sayın Doç. Dr. Raziye Şavkın’a müteşekkirim. Türkiye Alzheimer Derneği Denizli Şubesi Başkanı Sayın Hatice Hülya Eryılmaz’ın projemizden bahsettiğimde daha önceki çalışmalarımızda olduğu gibi destek vermeye hazır olduklarını belirterek gönüllerini açtıkları bizi sizlerle buluşturduğu için müteşekkirim. Evet, siz büyüklerim, Ulu çınarlarımız sizlerle çok verimli ve bir o kadar da eğlenceli 8 haftalık programımızı tamamladık. 5 Aralık’ta başladığımız ilk günden bu yana aksatmadan gönüllülükle katıldınız, bilgeliğinizi, sıcaklığınızı, neşenizi bizlere yansıttığınız için ve canı gönülden bütün programı aksatmadan katıldığınız için canı gönülden teşekkürlerimi arz ederim.”
Dekan Prof. Dr. Aslan: “Düşme sonucunda kırılmalar ve kırıklar sonucunda da uzun süreli yatak bakımları ve kişilerin uzun süreli günlük yaşamdan kopması anlamına gelir”
Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ümmühan Baş Aslan gerçekleştirdiği konuşmada şunları belirtti: “Üniversitelerin üç ana görevi vardır. Bunlardan birisi öğrenci eğitimi, diğeri araştırma ve gerçekleştirme üçüncüsü ise sosyal sorumluluk ve topluma hizmettir. Biz bu projeyi düşündüğümüzde bu üç amaca hizmet ettiğimizi düşünüyorum. Araştırma yapmak, bizim fakültemizin en önemli özelliklerinden birisidir. Çok sayıda projeye, araştırmaya, katılmak hem bilimsel anlamda hem de elde ettiğimiz sonuçlarla topluma hizmet etmek anlamında çalışmalar yürütmekteyiz. Bir diğer amacı da topluma hizmet olan bu proje kapsamında sizlerle bir arada olduk ve elde ettiğimiz sonuçlar; aktif yaş almayla sağlıklı kalma konusunda bazı sonuçlar verecek. Dünyada mavi nokta diye bir kavram var. Bu kavram, yüz yaşını yaşayan veya aşan bireylerin olduğu yerleri araştıran bir araştırmacı tarafından oluşturulmuş bir ifadedir. Bu araştırmacı, mavi noktaya sahip farklı coğrafyalara gidip incelemeler yapmış. Yaptığı incelemeleri değerlendirdiğimizde hepsinde benzer sonuçları görüyoruz. Birincisi sağlıklı beslenme, ikincisi aktif olma. Fiziksel açıdan herhangi bir nedenle aktif olduğunuzda daha sağlıklı oluyorsunuz. Bir başka husus da bizim toplumsal bağlarımız, ilişkilerimiz. Aile içi ilişkiler, arkadaşlarımız ve çevremizdeki bireylerle olan ilişkiler. Bir başka boyut da inanç. Güçlü inanca sahip bireyler daha uzun yaşama ve daha sağlıklı yaşama sahip olmaktadır. Bu projede, yürüme ve yürümenin farklı yönlere yürümenin etkisi incelendi. Dengeye olan etkisi ve düşmeye olan etkisi incelendi. Düşme bizim ileri yaşlarda en korktuğumuz olaylardan biridir çünkü düşme sonucunda kırılmalar ve kırıklar sonucunda da uzun süreli yatak bakımları ve kişilerin uzun süreli günlük yaşamdan kopması anlamına gelir. Tüm yönleri ile baktığımızda bu çalışma gerçekten çok kıymetli. Katıldığınız için, üniversitemize destek olduğunuz için sizlere çok teşekkür ediyorum. Projede emeği geçen başta Nilüfer Hocam olmak üzere tüm proje ekibine ve katılanlara çok teşekkür ediyorum.”
Rektör Kutluhan: “Dengenin rehabilitasyonunda, iyileşmesinde yürüyüş çok önemli bir faktördür”
Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan yaptığı konuşmada şunları kaydetti: “Biliyorsunuz, Pamukkale Üniversitesi çok büyük bir atılımla şehirle bütünleşmeyi başardı. Bunun Türkiye boyutunda oluşturduğu en büyük etkiyi geçenlerde yapmış olduğumuz Ege Kariyer Fuarı oldu. Bu kariyer fuarı Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde katılımı en yüksek yakalanamaz bir sayıya ulaştı. Elli bir bin üç yüz kişi kariyer fuarına katıldı. Bu da şunu göstermektedir ki; artık şehir üniversitenin her türlü fakültesine, meslek yüksekokuluna, öğrencisine, akademisyenine, personeline güven duymakta ve onlarla iş yapma heyecanı yaşamaktadır. Üniversitemiz de hiçbir zaman boş durmadı, şu anda gündemimize gelen yine çok önem verdiğimiz Denizli’nin tanıtılmasıyla ilgili olarak turizm fakültesine verdiğimiz görev çok başarılı bir şekilde şu anda telefonlarınıza uğraşırsanız bulursunuz, “Denizli Sesli Rehberi” yayında. Denizli’nin dört yüz seksen noktasının burada bir rehber açıklamasıyla bunun Türkçesi var, bunun; İngilizcesi, Arapçası, Rusçası, Fransızcası olacak. Denizli’ye gelen birisi bu rehberle her türlü geziyi yapabilir. Bugün yine aldığımız haberle ki buraya gelirken takdim ettiler. Biz diyoruz ki, d vitamininden eksik bir toplumuz ki çalışmalarımız o yöndedir ve d vitaminin ciddi etkisi yaşlanmakla artmaktadır. Biliyorsunuz ki ilaç almak, ilaç kullanmak, her gün yirmi damla ağzımıza damlatacağız demek biraz zor. Biz de dedik ki, ekmeği çok seven bir toplum olarak d vitaminli ekmek üretelim ve insanlar ekmek yiyerek bu ihtiyaçlarını gidersinler. Bunun çalışması başlıyor. Çünkü oradan alacağımız ki en çok d vitamini en çok ihtiyacı olan bireyler hastanede güneş görmeyen arkadaşlarımız, onlar seçildiler. Bu çalışmayı yapacağız. Eğer d vitamini normal ilaç gibi bize faydalı olacaksa Denizli’de d vitaminli ekmek satışa sunulacak. Böyle bir çalışma yapıyoruz. Diyeceğim odur ki, üniversitemiz elinden gelen rehberlik görevini üstlenmiş pozisyonda ve burada olduğu gibi Nilüfer Hocam başta olmak üzere; herkes sevinçli, neşeli, eğlenceli durumdalar. Çünkü başardılar. Başarmak her zaman mutluluk getiriyor. Dolayısıyla, bizim Üniversitemizin tanınırlığı ver uluslararası yine tanınırlığı çok yüksek oranda artmakta. Bunu önümüzdeki yıllarda hepimiz hissedeceğiz.”
Rektör Kutluhan: “Proje ekibinin literatürdeki böyle bir eksikliği yakalaması da Pamukkale Üniversitesi’nin başarısı olsa gerek”
“Bu çalışmaya gelecek olursak; tabi ben kulak burun boğaz doktoruyum. Bizim önemli alanımız “vertigo”. Denge, kulak-burun-boğazdan sorulur. Herkes zanneder ki denge beyinden sorulur. Ama dengenin merkezi biziz. Tüm bugüne kadar hastalarımıza ne dedik? Dengenin rehabilitasyonunda, iyileşmesinde yürüyüş çok önemli bir faktördür. Biraz uzağa bakarak yürüyeceksiniz. Bu dengeyi en güzel tekrar sağlayan en önemli egzersizdir, yürüyüş. Ama burada bakıyorum ki, arka vitese geçilmiş, geri yürüyüş eksik bulunmuş. İşte bu da çok önemli. Bizim bu düşen insanımızın en önemli düşme sebeplerinden biri nedir? Arkamı döndüm düştüm, arkaya iki adım attım düştüm. Yani önde giderken düşmeden ziyade arkaya giderken düşmeler çok dertli. Şu en büyük duamız; Türkiye, yürüyüşünde hep öne gitsin, geriye gitmesin. Yine bunu nerede gördük? Hepimiz sürücü ehliyeti aldık. En önemli sürüş testi geriye gitmektir. Ben geriye sürdüm, sonra indik. Ne kadar yalpalamışım, polisler bana göstermişti. Geri park yine ehliyetin bir unsurudur. Bu projeyi çok başarılı buldum. Proje ekibinin literatürdeki böyle bir eksikliği yakalaması da Pamukkale Üniversitesi’nin başarısı olsa gerek. Nilüfer hocam başta olmak üzere; tüm bu projeyi yapanları, katılanları tebrik ediyorum. Nice güzel projelerde buluşmak üzere diyorum.”
Konuşmaların ardından program Türkiye Alzheimer Derneği Denizli Şubesi Ritim Grubu’nun gerçekleştirdiği müzik dinletisi ile devam etti. Müzik dinletisinin ardından “Yaşlı Bireylerde Farklı Yönlere Yapılan Yürüyüş Eğitiminin Denge, Düşme Korkusu ve Alt Ekstremite Performansına Etkisi” adlı TÜBİTAK Projesi ekibine katılım belgesi Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan tarafından takdim edildi.
Takdimlerin ardından Bilgilendirme Semineri; Proje Yürütücüsü Nesrin Ülker’in ‘Aktif Yaş Almak İçin Ev İçi Düzenim’ başlıklı sunumu, Proje Araştırmacısı Cemre Akın’ın ‘Aktif Yaş almak İçin Dengem’ başlıklı sunumu, Proje Yardımcı Danışmanı Uzm. Fzt. Betül Söylemez’in ‘Aktif Yaşam İçin Yürüyüşüm’ başlıklı sunumu ile devam etti. Bilgilendirme Seminerinin ardından etkinlik akran söyleşisi ve devamında katılımcılara katılım belgesi verilmesi ile sona erdi.