Eğitim Sen Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) bağlı Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumları için 2025 yılında gerçekleştirilen öğretmen ve yönetici atamalarına yönelik bir basın açıklaması yaptı.
Eğitim Sen Denizli Şube Yürütme Kurulu Adına Şube Başkanı Hüseyin Özdemir yaptığı açıklamada, atama süreçlerinin geçmiş yıllarda olduğu gibi yine şeffaflıktan yoksun ve liyakat ilkesini göz ardı eden bir yaklaşımla yürütüldüğü vurgulanarak sürecin nesnel kriterlere dayanmadığı ve tamamen siyasi kararlarla şekillendiği ifade edildi.
"ŞEFFAFLIK VE LİYAKAT YOK"
Atama süreçlerinde herhangi bir kriterin önceden ilan edilmediğine dikkat çekilen açıklamada, kıdem, hizmet puanı ve mesleki yeterlilik gibi objektif göstergelerin dikkate alınmadığı belirtildi. Bakanlığın, istediği öğretmen ve yöneticileri proje okullarına atama yetkisini keyfi bir şekilde kullandığı kaydedildi. Bu durumun, eğitimde adalet ve hakkaniyet duygusunu zedelediği, yılların emeği ve birikimini hiçe saydığı ifade edildi.
"SİYASİ SADAKAT ÖN PLANDA"
Özdemir yaptığı açıklamada, proje okullarında atamaların uzun süredir siyasi sadakate dayandığına vurgu yaptı. Mülakat gibi denetime kapalı yöntemlerin ve yandaş sendikalara sağlanan ayrıcalıkların, atama süreçlerini siyasi kadrolaşma aracına dönüştürdüğü belirti. “2025 atamaları bu tabloyu değiştirmemiş, yüzlerce nitelikli ve deneyimli eğitimci ‘Bakanlık takdiri’ nedeniyle hak ettikleri görevlere atanmamıştır” denilen açıklamada, bu durumun sadece bireysel mağduriyet yaratmakla kalmayıp eğitimin niteliğini de olumsuz etkilediği kaydedildi.
"EĞİTİM SEN’İN İTİRAZLARI DİKKATE ALINMADI"
Eğitim Sen’in proje okulları uygulamasını başından beri eleştirdiği hatırlatılan açıklamada, mevcut sistemin liyakati ortadan kaldırarak atamaları siyasal ve sendikal yakınlık temeline oturttuğu ifade edildi. Sendikanın bu konudaki itirazlarının ve taleplerinin Bakanlık tarafından dikkate alınmadığı, çarpık düzenin devam ettiği vurgulandı. Atamalarda nesnel kriterlerin yokluğunun, uygulamanın keyfiliğini ve hukuka aykırılığını açıkça ortaya koyduğu belirtildi.
"EĞİTİM SİYASETİN ARKA BAHÇESİ OLMAMALI"
“Eğitim kurumları iktidarın arka bahçesi değildir” diyen Özdemir, öğretmen ve yönetici atamalarının şeffaf, denetlenebilir ve liyakate dayalı bir sisteme kavuşmasının kamusal eğitimin geleceği için kritik olduğu ifade ederek, “Eğitimde eşitlik, adalet ve bilimselliğin esas alınması gerekiyor. Proje okullarının statüsü keyfi uygulamalardan arındırılmalı, hangi okulların proje okulu olacağı bağımsız ve liyakat temelli komisyonlar tarafından belirlenmelidir.” Dedi.
Açıklamada, atama ve görevlendirme süreçlerinde mesleki deneyim ve hizmet puanı gibi somut ölçütlerin esas alınması gerektiği belirtildi. Bakan’a tanınan geniş yetkilerin sınırlandırılması ve proje okullarında görev yapan öğretmenlerin yer değiştirme haklarının genel tayin sistemi içinde değerlendirilmesi talep edildi. Eğitim Sen, bu adaletsizliğe karşı hukuki mücadelesini sürdüreceğini duyurarak, tüm eğitim emekçilerini haksız uygulamalara karşı ortak mücadeleye çağırdı.
