EĞİTİM

Eğitim Sen: “Öğrenciler Ölüyor, Eğitim Dinselleşiyor”

Yarıyıl değerlendirme raporunu açıklayan Eğitim Sen, ÇEDES ve diğer uygulamalarla eğitimde gericileşmeye, çocukların sömürüldüğü, çarklarında can verdiği MESEM'e ve artan yoksulluğa dikkat çekti.

Eğitim Sen Denizli Şubesi, 2023-2024 yılı I. Yarıyıl Değerlendirme Raporu'na ilişkin basın açıklamasında bulundu. Açıklamayı Eğitim Sen Denizli Şube Başkanı Hüseyin Özdemir okudu. Eğitim sisteminin giderek dinselleştiğini, öğrencilerin beslenme probleminin büyüdüğünü ve MESEM’lerle ucuz iş gücü olarak çalıştırılan öğrencilerin hayatlarını kaybettiğini belirten Eğitim Sen şube başkanı Özdemir, Milli Eğitim Bakanlığının eğitimin yapısal sorunlarına yönelik somut ve çözüme dayalı politikalar geliştirmek gibi bir derdinin olmadığını vurgulayarak kamusal, bilimsel, demokratik, laik ve anadilinde eğitim hakkı için mücadeleyi kesintisiz sürdüreceklerini belirtti.

“EĞİTİMDE YAŞANAN SORUNLAR HER GEÇEN YIL ARTIYOR”

Okulların fiziki altyapı ve donanım eksiklikleri giderilmediğini beliren Özdemir, “Kalabalık sınıflar, ikili öğretim ve taşımalı eğitimden kaynaklı sorunlara çözüm üretmek yerine alınan kararlarla yeni mağduriyetler yaratılmıştır. Tasarruf tedbirleri kapsamında taşımalı eğitimden yararlanan bir milyonu aşkın öğrencinin yüzde 30’u taşımalı eğitim kapsamından çıkarılmış, bazı bölgelerde servisler tamamen kaldırılmıştır. Başta kız çocukları olmak üzere, çok sayıda öğrencinin eğitime erişim hakkı bizzat devlet eliyle engellenmiştir.” Dedi.

“MÜLAKAT SİSTEMİ DEVAM EDİYOR”

Geride bırakılan dönemde 20 bin sözleşmeli öğretmen ataması yapıldığını söyleyen Özdemir, “Ancak öğretmen atamalarında mülakat sistemi devam etmiştir. Yazılı sınavdan yüksek puan alan binlerce öğretmen mülakat puanlarıyla elenmiştir. Bu durum yeni öğretmen intiharlarına yol açmıştır. Ücretli öğretmenler, asgari ücretin altında bir ücretle çalışmaya devam etmiş, Kasım ayı ücretlerini bir ay sonra kamuoyu tepkisiyle ancak alabilmiştir. İş güvencesinden yoksun olan ücretli öğretmenler en temel sosyal ve ekonomik haklardan mahrum bırakılmıştır.” Diye konuştu

“YENİ MÜFREDAT SORUNLARI BERABERİNDE GETİRMİŞTİR”

Özdemir, “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” 1., 5. ve 9. sınıflarda kademeli olarak uygulanmaya başlandığını belirterek, “Müfredat bilimsel gerçeklerden uzak ve ideolojik eğilimlerle  karşımıza çıkmaktadır. Müfredat değişikliklerinin içeriği ile ilgili sorunlu alanları bazı dersler üzerinden açıklamak mümkündür. Yeni müfredatla milliyetçi ve dini referansların boyutu artmış bilimsel ve laik eğitim anlayışından uzaklaşılmıştır.” Dedi.

“MESEM UYGULAMASINA DEVAM EDİLMİŞTİR”

Özdemir, MESEM'in çarklarının, çocukların bir gün okula gittiği diğer günler belirlenen sanayi işletmesinde staj adı altında çalıştırılması şeklinde uygulandığını belirterek, “Uygulama kapsamında çocuklara asgari ücretin üçte biri oranında ücret verilirken, bu ücretin üçte ikisi kamu kaynaklarından karşılandığı için çocukların emeği, patronlara  altın tepside sunulmaktadır. Tehlikeli çalıştırılması yasak olan çocuklar MESEM’ler aracılığıyla çalıştırılmakta iş cinayetlerine kurban edilmektedirler. Bugüne kadar MESEM kapsamında 12 çocuk iş cinayetlerinde yaşamını yitirmiştir.  Bu yıl Sivas, Bursa, Konya ve Burdur’da  “mesleki ortaokullar” açılmıştır. MEB, MESEM’ler ile 15 yaş altına indirdiği çocuk işçiliği yaşını meslek ortaokulları açarak 11 yaşa indirmekte kararlı görünmektedir.” Dedi.

“KAMUSAL EĞİTİM ÖNCELİĞİMİZDİR”

2024/25 eğitim-öğretim yılının ilk yarıyılında ortaya çıkan tablonun, eğitim sisteminin yıllardır çözülmeyen ve giderek derinleşen yapısal sorunlarını bir kez daha gözler önüne serdiğinin altını çizen Özdemir, “Öğrencilerin eğitim hakkından eşit koşullarda yararlanamaması, eğitim emekçilerinin çalışma koşulları, öğrencilerin temel eğitim ihtiyaçlarının karşılanamaması, bilimsel laiklik eğitimden uzaklaşma, bu dönemin en belirgin sorunları olarak öne çıkmıştır.

Eğitim Sen olarak, bu sorunların yalnızca günü birlik tedbirlerle değil, köklü ve kamusal eğitim politikalarının benimsenmesiyle çözülebileceğini savunuyoruz. Kamusal eğitim politikalarının odağında, bilimin ışığında, eşitlik ve laiklik temelinde yeni bir eğitim sistemi inşa edilmelidir. Bilimsel, kamusal, laik, demokratik ve anadilinde eğitim mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizi tüm kamuoyuna bildiririz.” Dedi.

{ "vars": { "account": "UA-108757569-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }