Mevlüde Becan, açıklamasında Millî Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan genelgenin bazı maddelerine dikkat çekti. Söz konusu genelgede, şu koşullarda öğrencilerin açık liseye geçiş yapmalarının kolaylaştırıldığına vurgu yaptı:
Özürsüz devamsızlık hakkını dolduran öğrenciler: Dokuzuncu sınıfta devamsızlık hakkını aşan öğrencilerin örgün öğretimden çıkarılarak açık liseye yönlendirilmesi.
Hafızlık ve Arapça eğitimi alanlar: Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı Kur'an kurslarında hafızlık ve bu alanı destekleyici Arapça eğitimi alan öğrencilerin de açık liseye geçişine olanak sağlanması.
Mazeret gerekçesiyle geçişler: Bakanlıkça mazereti uygun görülen öğrencilerin açık liseye geçişine imkan tanınması.
Bu düzenlemelerin, öğrencilere örgün eğitim yerine açık liseyi teşvik ettiğini belirten Becan, açık liseye geçişlerin bu şekilde kolaylaştırılmasının, eğitimde fırsat eşitliğine ve örgün eğitimin önemine zarar verdiğini ifade etti.
“EĞİTİMİN LAİK VE BİLİMSEL YAPISI ZARAR GÖRÜYOR”
Eğitim-İş olarak, eğitim hakkının temelinin örgün eğitimden geçtiğini vurgulayan Becan, Anayasa ve Milli Eğitim Temel Kanunu’nda bu hakkın güvence altına alındığını hatırlattı. Genelge ile öğrencilerin örgün öğretimden koparılarak açık liseye yönlendirilmesinin, Millî Eğitim Bakanlığı'nın hedeflediği çağdaş ve bilimsel eğitim ilkelerine aykırı olduğunu belirtti. Becan, "Genelge ile adeta Bakanlığın tüm açıklamalarının aksine, öğrencilerin açık liseye geçişi teşvik edilir duruma gelmiştir" dedi.
DANIŞTAY'DAN YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI
Eğitim-İş'in, söz konusu genelge ve buna dayanak olan Millî Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği'nde yapılan değişikliklerin iptali için Danıştay'a dava açtığını belirten Becan, bu hukuki sürecin neticesinde önemli bir karar alındığını duyurdu. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, genelgede yer alan bazı düzenlemelerin ve Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nin 41. maddesindeki “Bakanlıkça mazereti uygun görülenler” ifadesinin yürütmesini durdurdu.
Becan, bu kararla birlikte örgün eğitimin öncelikli olması gerektiğine dair hukuki bir zafer kazandıklarını belirtti. Ancak, bu tür uygulamaların devam ettiğini gözlemlediklerini ve mahkeme kararlarının uygulanması için girişimlerini sürdüreceklerini söyledi.