Çiftçi-Sen, raporda devletin tanımladığı tarım desteklemelerinin çiftçilere değil, şirketlere yönlendirildiğini kaydetti. 2024’te milli gelirin yüzde 0,2’sine tekabül eden desteklerin yüzde 1’den az olmaması gerektiğine dikkati çekilen raporda, aynı zamanda neoliberal tohum politikaları sonucu tarımdaki istihdamın azaldığı belirtildi. Toplam istihdamda tarım içi istihdam payının 2002’de yüzde 35 iken 2024’ün ilk yarısında yüzde 14,7’ye düştüğü ifade edildi. Öte yandan rapora göre çiftçilerin bankalara olan borçları 2023’te 551 milyar TL iken, 2024’te 784 milyar TL’ye yükseldi. 2004-2024 yılları arasında çiftçilere verilen destekler 30 kat artarken, çiftçilerin bankalara olan borçları 147 kat arttı. Aynı zamanda çiftçilerin devlet desteklemelerinden yararlanabilmesi için sertifikalı tohuma mahkûm edildiğinin altı çizildi. Tarımsal üretimin gayri safi yurtiçi hasıladaki (GSYH) payı 2002’de yüzde 10,2 iken, 2024 yılı sonunda yüzde 5,2’ye gerilediği de belirtildi.

DTO: " 76 ülkeye 70 çeşit tarım ürünü ihraç ediyoruz" DTO: " 76 ülkeye 70 çeşit tarım ürünü ihraç ediyoruz"

RAPORDA ÖNE ÇIKAN BAZI VERİLER ŞÖYLE SIRALANDI:

  • 2002 yılında 266 milyon dekar olan ekili-dikili arazi miktarı, günümüzde 239 milyon dekara düştü ve toplamda 26 milyon dekar tarım alanı kaybedildi.
  • Türkiye, tarımda ithalata bağımlı hale getirildi.
  • Son 15 yılda pestisit kullanımı yüzde 53 oranında arttı.
  • İklim krizi tarımsal üretimi ciddi ölçüde olumsuz etkiledi. Kuraklık nedeniyle bazı bölgelerde çiftçilerin ekim yapmaktan vazgeçmek zorunda kaldı.
  • Son iki yılda büyükbaş ve küçükbaş hayvan sayısında 6,6 milyon başlık bir azalma yaşandı.
  • Hayvancılığa ayrılan desteklerin toplam destekleme içindeki payı 2023’te yüzde 24,2 iken, 2024 yılında yüzde 21,6’ya, 2025 yılında ise yüzde 20,1’e düşeceği açıklandı.