Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Denizli Milletvekili Şeref Arpacı, Türkiye’nin Mali Eylem Görev Gücü (Financial Action Task Force) FATF tarafından gri listeye alınmasını Meclis gündemine taşıdı. Arpacı, daha önce "Ülkemizi gri listeden çıkartmaya kararlıyız” açıklaması yapan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e “Gri liste utancımız ne zaman sona erecek?” diye sordu.
BAKAN “GRİ LİSTEDEN ÇIKMAYA KARARLIYIZ” DEMİŞTİ
Türkiye’nin 1991 yılında FATF önerilerini kabul ederek teşkilata üye olduğunu hatırlatan Arpacı, “Türkiye, 2011 yılında Suriye'deki iç savaşın patlak verdiği bir dönemde gri listede yer alarak sıkıntılı bir süreç yaşamıştı. Ancak, o dönemde hükümet tarafından gösterilen çaba ve atılan adımların ardından 2014 yılında bu listeden çıkarıldı. Bu dönemdeki çabalara liderlik eden kişi ise şu anda Hazine ve Maliye Bakanı olan Mehmet Şimşek'ti. Ancak, Türkiye, 21 Kasım 2021'de kara para aklama ve terörün finansmanıyla mücadele önlemlerinin yetersiz olduğu gerekçesiyle FATF tarafından yeniden gri listeye alınmıştır. Türkiye'nin kara para aklama ve terörün finansmanıyla mücadele tedbirlerini güçlendirmek için 2022 yılında kaydettiği ilerleme, gri listeden çıkması için yeterli olmamıştır. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 20 Temmuz 2023 tarihinde Twitter’dan; Türkiye'nin 40 FATF Standardı'nın 39’una uyumlu olduğunun tescil edildiğini ifade ederek, ‘Bu durum kara para aklama ile terörizmin finansmanı için verdiğimiz mücadelenin öneminin açık bir tezahürüdür. Ülkemiz bu kapsamdaki çalışmalarını artırarak devam ettirmeye kararlıdır. Uygulamada sağlayacağımız etkinlik ile ülkemizi gri listeden çıkartmaya kararlıyız’ mesajını paylaşmıştır. Fakat FATF, Temmuz 2023'te yayınlanan bir değerlendirmesinde, Türkiye'nin küresel gözlemciler tarafından yapılan tavsiyelere uyma konusunda hâlâ stratejik eksikliklerinin olduğunu belirtmiştir” dedi.
“GRİ LİSTEDE OLMAK YILLIK 30 MİLYAR DOLAR YABANCI SERMAYE GİRİŞİNİ ENGELLEDİ”
Gri liste statüsünün, ülkenin mali ve ekonomik durumu için olumsuz sonuçlar doğurduğunu vurgulayan Arpacı, “Uluslararası borç verenler, Türkiye'ye borç vermeyle ilgili daha yüksek riskler algıladıklarından, bu durum borçlanmada risk primlerini yükseltmektedir. Gri listede yer alma durumu, ülkemize yönelik yabancı yatırım ilgisini azaltan en önemli etkenlerden biridir. Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) raporunda, gri listeye alınmanın bir ülkenin gayrisafi milli hasılasının %3'ü kadar sermaye akışını durdurduğu belirtilmiştir. Bu koşulda Türkiye'nin gri listeye alınması, yıllık 30 milyar dolar yabancı sermaye girişini engellemek anlamına gelmektedir. Ayrıca gri listede olmanın, ihracat ve ithalat yapan şirketlerin daha sıkı denetimlere ve zorlayıcı tedbirlere tabi tutulmasına neden olduğu görülmektedir. Türkiye'deki ithalatçı firmaların ithalat ödemeleri, bankalar tarafından uzun süren incelemelerden sonra onay alabilmektedir” ifadelerini kullandı.
“ÜÇÜNCÜ DÜNYA ÜLKELERİ İLE AYNI UTANÇ LİSTESİNDE YER ALMAK, ÜLKEMİZİN HEM BUGÜNÜNE HEM DE GELECEĞİNE İHANETTİR”
Türkiye'nin gri listede yer almasının, Avrupa Birliği'ne Türkiye'yi kendi kara para aklama listesine dâhil etme baskısına yol açtığı gibi Dünya Bankası gibi kuruluşların da bir süre sonra kredi sağlama gibi konularda zorluklar çıkarmasına neden olduğuna değinen Arpacı, “Üçüncü dünya ülkeleri ile aynı utanç listesinde yer almak, ülkemizin hem bugününe hem de geleceğine ihanettir. Bu çerçevede gri liste utancından devletin bütün kurumlarının ve vatandaşların ciddi ve duyarlı çalışmaları ile çıkmak geleceğimiz için yaşamsal önemdedir” dedi.
“TÜRKİYE’NİN GRİ LİSTEYE ALINMASININ SEBEPLERİ NELERDİR?”
CHP’li Arpacı’nın, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in yanıtlaması istemiyle Meclis Başkanlığına verdiği soru önergesinde şu sorular yer aldı: “Türkiye’nin gri listeye alınmasına sebep olan yetersizlikler ve olumsuz parametreler nelerdir? Ülkemizin Mali Eylem Görev Gücü'nün (FATF) gri listesinden çıkması için uygulanacak yaptırımların yol haritası nedir? Gri listeye alınan ülkelerin yabancı yatırımcı çekmekte zorlandığı bilinmektedir. Ülkemizin gri listeye alınması nedeniyle yaşadığı ekonomik kayıp belirlenmiş midir? Bununla ilgili yapılan etki analizi var mıdır? Belirlendiyse kaybın miktarı nedir? Gri liste nedeniyle yerli firmalarımızın yaşadığı (ithalat/ihracat) kayıpları olmuş mudur? Bu durumun yerli firma özelinde ülkemize yaşattığı toplam ekonomik kayıp nedir? Gri liste utancımız ne zaman sona erecektir?”