250 yıllık geçmişe sahip olan ve ilk gün ile bugün arasında aynı teknoloji ve aynı biçimde işlenen ‘Nikfer Bezi’ yok olmaya yüz tuttu. Denizli’nin Tavas İlçesine bağlı Nikfer Mahallesinde; Nikfer Bezi’ni dokuyan sadece iki kişi kalırken, onlarda 80 yaşı devirmiş durumda. Denizlili şair ve yazar Hasan Keysan, iki yıldır araştırdığı ‘Nikfer Bezi’nin yaşatılması için çalışmalara başladığını söyledi.
KİTABINI ÇIKARACAK
‘Nikfer Bezi’ni kitaplaştıracağını da ifade eden ve DETGİS (Denizli Tekstil ve Giyim Sanayicileri Derneği) Başkanı Mukaddes Başkaya ile görüşen Hakan Keysan, bezin kurtarılması için neler yapılabilir konusunda görüş alışverişinde bulundu. Nikfer’deki dokumacılığı merkezine alan ve Nikfer Bezi’nin 250 yıllık serüvenini röportajlar yoluyla anlatan Hakan Keysan, Nikfer’de bez boyacılığı, kıl, çul, çadır dokumacılığı, halı ve kilim dokumacılığı, kooperatifçilik, Nikfer müzeciliği ve kütüphaneleri ve Nikfer terzileri başlıklarını içeren çalışmada ayrıca bez üzerine yapılmış birçok akademik bildirileri de kitabında topladı.
“NİKFER BEZİ GERÇEKTEN ÇOK ÖZGÜN BİR DOKUMA”
DETGİS Başkanı Mukaddes Başkaya ise, yapılan bu çalışmanın çok değerli olduğunu söylerken “Nikfer Bezi gerçekten çok özgün bir dokuma. Kurumsal olarak geleneksel dokuma kültürünün en önemli parçası sayılacak olan Nikfer Bezi dokumasının yaşatılması gerektiğini düşünüyorum ve yapılması gerekenler konusunda da fikir yoracağız. Neler yapılabilir, nasıl bir pazarlama seçenekleri oluşturulabilir ve bu üretimin devamını nasıl sağlayabiliriz? Bu konuda fikir ve proje üreteceğiz dedi.”
SADECE 2 KİŞİ DOKUYOR!
Hakan Keysan, Nikfer Bezi’nin son iki temsilcisinin seksen yaş üzerinde olduğunu ve arkadan bu dokumayı sürdürecek başka kimsenin kalmadığını vurgularken bezin “Coğrafi İşaretleme ve Kültürel Miras” olarak bir an önce tescillenmesi ve “Kaybolmaya Yüz Tutmuş Geleneksel El Sanatları” statüsünde alternatif projeler geliştirilmesi için çaba gösteriyor.