Gülizar Biçer Karaca, çevreci Bill McKibben'in "İnsanlık tarihinin büyük kısmı boyunca toplumumuz küçük, doğa ise büyüktü. Onlarca yıllık kısa bir süre içerisinde temel olan bu oran tam tersine döndü" sözlerine atıfta bulunarak başladığı konuşmasında şu görüşlere yer verdi:
“O yüzden de doğayı itip kalktığımız bir dünyadan hızla doğanın bizi çok daha büyük bir güçle bir kenara savurduğu bir dünyaya geçiyoruz. Doğayla tersine döndürdüğümüz bu varoluş hâli de su kaynaklarımızın, toprağın ve havanın tehlikeli bir şekilde kirlenmesine; harap olan, yok olmaya doğru giden bir dünyaya açılıyor. Bu büyük yok oluşun bir faili var: Üretim ve tüketim sisteminin kendisi olan kapitalizmdir.
EKOKIRIM EN BÜYÜK ADALETSİZLİK
Oysa dünyayı amansızca kirleten şeyleri üretmek için kullanılan birikim, farklı koşullar altında insan ve çevre arasında daha uyumlu bir denge yaratmak için kullanılabilir ama bu kapitalizm için kârlı değil. Bizim çıkarımız her şeyin toplumsallaşması iken kapitalistlerin çıkarı yarattıkları kayıpları toplumsallaştırmak. Bugün yaşatılan ekokırım gezegene, doğaya, gelecek nesillere ve kırılgan toplumlara yapılan büyük bir adaletsizliktir. Bu adaletsizliği aşmanın yollarını bilim insanları söylüyor. Bu yüzyılın ortalarında iklim krizinin olumsuz etkilerinin hissedilemeyeceği bir yeryüzü bölgesi kalmayacak.
PARLAMENTO, İKLİM KİRİZİNİ AŞMAK İÇİN ÇALIŞMALI
Sonuç olarak başka bir dünyayı ancak bu dünyada kurma şansımız olduğunu fark etmeliyiz. İçinde bulunduğumuz sistemin sürekli olarak felaket yaratan bir üretim tarzını aşıp bir yıkım tarzına dönüştüğünü görmeliyiz. Dolayısıyla bugün iklim krizinin dünyada bu sistemi yönetmek, bu sistemle yönetilmek felaketleriyle koyun koyuna olmak gibi iklim krizini aşmak, felaketlerin önüne geçmek için bundan kurtularak çalışmaya başlayabiliriz diyorum.
İKLİM KRİZİNİ TETİKLEYEN SÜRECİN ÖNÜNE GEÇMEK İÇİN BİRLİKTE MÜCADELE
5 Haziran Dünya Çevre Günü'nde ülkemizin içinde bulunduğu doğal afetlerin önlenmesi için, iklim krizini tetikleyen çalışmaların bu Meclis çatısı altında bulunan saygıdeğer milletvekilleriyle birlikte önüne geçeceğimiz bir süreci birlikte yaşamak ve yaşatmak dileğiyle tüm milletvekillerimize ve bizi izleyen tüm yurttaşlarımıza sevgi ve selamlarımızı iletiyoruz.”