Karaca, mesajında 23 Nisan 1920'nin millet egemenliğinin temelinin atıldığı tarih olduğunu belirterek, “23 Nisan 1920, milletin kendi kaderine sahip çıkma iradesinin tarihsel kaydıdır. Bugün, bir kurucu iradeyi, anayasal hafızayı ve millet egemenliğine yaslanmış bir devlet tahayyülünü hatırladığımız bir gün” ifadelerini kullandı.
“MECLİS YÜRÜTMENİN GÖLGESİNDE BIRAKILAMAZ”
TBMM'nin 105. kuruluş yıldönümünde konuşan Karaca, günümüz siyasi ortamında Meclis'in kurucu ruhunun zedelendiğini öne sürerek, “Meclis, yürütmenin gölgesinde bırakılmak isteniyor. Anayasal kurumlar siyasal iktidarın takvimine göre çalıştırılıyor. Egemenlik ilkesi, anayasal bir norm olmaktan çıkarılıp propaganda mefhumuna indirgeniyor” dedi.
“GAZİ MECLİS TALİMATLA DEĞİL, TEMSİLLE ÇALIŞIR”
Karaca, TBMM’nin asli işlevine vurgu yaparak şu değerlendirmede bulundu: “Bu Meclis talimat değil, temsil makamıdır. Bu kürsü, iktidarın değil, milletin kürsüsüdür. 1920’de Meclis’in açıldığı gün ‘Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir’ denmişti. Bugün bu cümle, saray vesayetinin keyfiliği karşısında yeniden savunulmayı bekliyor.”
“GELECEĞE BIRAKILACAK MİRAS ADALET VE EŞİTLİKTİR”
23 Nisan’ın sadece bir bayram değil, aynı zamanda bir vasiyet olduğunu belirten Karaca, çocuklara bırakılacak en önemli mirasın hukuk düzeni ve toplumsal adalet olduğunu söyledi. “Egemenlik, hiçbir kişiye, zümreye, aileye ya da partiye devredilemez. Bugün çocuklarımıza bırakacağımız miras; saraylar değil, sağlam kurumlardır. Korku düzeni değil, hukuk düzenidir” ifadelerini kullandı. Karaca mesajını, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve bu Meclis’i kuran iradeyi saygıyla anıyor; çocuklarımızın eşit, özgür ve adil bir ülkede büyüyeceği günlerin mücadelesinden asla vazgeçmeyeceğimizi bir kez daha ifade ediyorum. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu olsun” sözleriyle tamamladı.