Denizli'nin Buldan ilçesinde bulunan Yaya Gölü yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Bir yandan kurak geçen yaz aylarının etkisi diğer yandan gölün temizliği adına torf çıkartılması gölü risk altına sokuyor. Doğal sit alanı ve nitelikli doğal koruma alanı olarak tescillenmiş gölde neye dayanarak torf çıkartıldığı da kafaları karıştırıyor.
27.06.2020 tarihli ve 2668 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile onaylanan ve 28.06.2020 tarihli ve 31169 sayılı Resmi Gazete‘de yayımlanan ilanında, “Bu alanlarda madencilik faaliyeti yapılamaz, taş, toprak, kum alınamaz.” Buna rağmen özel bir firma trof toprağı çıkarmaya devam ediyor.
“GÖL İNŞAAT ŞANTİYESİNE DÖNÜŞTÜ”
Buldan Doğal Hayatı ve Kültürünü Koruma Derneği Başkanı Sait Yalçın, küresel ısınmanın ve torf alımının etkisiyle göldeki su seviyesi düşmesi sonucu sığ olan kesimlerde suyun kalmadığını adanın da yarım ada olduğunu belirtti.
Yalçın, “1990 larda böyle bir durum yaşanmıştı. O zaman içinde kuraklık olmuştu. 2010 yıllarında sulak alanların zaman zaman karşılaştıkları bir durum olan karasallaşma olgusu gözlendi. Gölün ortasında çam ağacı çıkmaya başladı. Etrafı ormanla kaplı sulak alanlarda bu durum olabiliyor.
Buranın koruma altın alınması için 8 kez kar ve kır çiçekleri şenliği yaptık. 20000, 30000 kişi toplandı. 1996 yılında Mahalli çevre kurulu tarafından Özel koruma alanı. 2000 yılında ise 1.derece doğal sit ilan edildi. 30 Mayıs 2022 yılında da ‘Doğal Sit Alanı ve Nitelikli Doğal Koruma Alanı’ olarak tescillendi.
Ancak gölün temizliği gerekçesiyle bu göl ihaleye verildi. Büyükşehir belediyesi, Buldan Belediyesi, Orman Su İşleri Müdürlüğü (milli parklar), DSİ gözetiminde 3 ayda bir denetleme yaparak torf alınmasına İzin verildi. Bu işlem önceleri, canlıların üreme zamanlarını dikkate alarak ve ekosistemi zarar vermeden %50 yüksekliği geçmeyen derinliği de gözeterek şekilde yapılıyordu.
Ama son aylarda yaptığımız gözlemlerde torf alınma işinin sanki inşaat şantiyesiymiş gibi kaba bir şekilde yapıldığını gözlemledik. Firma, %50 sınırını aşılarak göl tabanından oldukça derinden torf aldığını, çevre ekosistem için çok önemli alan bitki türlerinin tahrip edilerek bu işin gerçekleştirildiğini gözlemledik. Bu nedenle torf alma işleminin derhal sona erdirilmesi gerekiyor. Açılan alanın 20-25 yıl karasallaşma tehditinin şimdilik ortadan kalktığı için bu uygulamaya gerek kalmamıştır. 20-25 yıl sonra böyle bir durum ortaya çıkarsa devletin bizzat hassas bir şekilde yapmasının daha uygun olacağını düşünüyoruz.” Dedi.
“SU KALMADI ADA DA YARIM ADA OLDU”
Yalçın, Türkiye’deki 500 sulak alandan yaklaşık 300 tanesinin tamamen kuruduğunu, Buldan Yayla Gölü’nün de bu riskle karşı karşıya olduğunu belirterek, “Küresel ısınmanın etkisi ve torf alımınızda etkisiyle göldeki su seviyesi düşmesi sonucu sığ olan kesimlerde su kalmadı ada da yarım ada oldu. Birçok kuşun üreme alanı olan ada ve çevresinin tehdit altında olması nedeniyle kuşların buradan uzaklaşması sonucunu doğuracaktır.
Su kaybının önlenmesi için sadece sazların kesilmesi veya sökülmesi yeterli iken, taban toprağı ticari amaçla alınarak gölün yaşam dengesi bozulmaktadır. Hiç bir bilimsel geçerliliği olmayan bu talanı; Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü ile Valilik önlemelidir. Aksi takdirde Bir gölün yok olmasına, burada yetişen onlarca endemik bitkinin kaybolmasına, yüzlerce kuşun buradan gitmesine kısacası bu cennetten bir köşenin hiç olmasına sebep olabilir.” Dedi.
SÜLEYMANLI YAYLA GÖLÜ
Kent merkezine 54 kilometre, ilçeye ise 8 kilometre uzaklıktaki Süleymanlı Yaylası'ndaki göl, 466 dekar alana yayılıyor. Gölün etrafında 34 farklı türden 200'e yakın kuş bulunuyor. "Foto safari"ye katılan kuş gözlemcilerinin uğrak yerleri arasında bulunan, doğal güzelliğinin yanında başta yaban kazları ve ördekleriyle, fotoğraf ve doğa tutkunlarının vazgeçilmez adreslerinden biri olarak bilinen göl, piknik ve kamp yapmak isteyenlerin de ilgisini çekiyor.
1050 rakıma sahip olan yayla gölünden torf madeni çıkarılıyor. Gölün dibinden iş makinesi yardımıyla çıkarılan maden, azot bakımından oldukça zengin. Gübre olarak kullanılan maden, gölden çıkarıldıktan sonra daha önceleri mahallede futbol sahası olarak kullanılan alana kepçeler yardımıyla getirilerek kurutulmaya bırakılıyor. Kuruyan maden daha sonra buradan götürülerek seracılıkta ve gübre olarak kullanmak isteyenler tarafından tarım alanında kullanılıyor.