İşçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2024'te geçerli olacak asgari ücreti belirleme çalışmalarına başladı. 18 Aralık Pazartesi günü ikinci toplantısını gerçekleştirecek olan komisyon çalışmalarına Sol Parti’den tepki geldi. Sol Parti yaptığı açıklamayla “Sefalet ücretini reddediyoruz” kampanyası başlattıklarını belirti. Kampanya çerçevesinde Sol Parti Denizli il örgütü de bugün Candaoğan Parkında bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasına bazı siyasi partiler ve sendikalarda destek verdi.
Açıklamayı Sol Parti Denizli İl Başkanı Serdar Aktaş okudu. Aktaş, Asgari ücret görüşmelerinin, sermayenin emekçilere sefaleti dayatmaktan başka bir amacı olmadığını söyleyerek, “Asgari ücret görüşmeleri, insanca yaşam talebiyle daha çok sömürme hırsının uzlaşamayacağını bir kez daha gözler önüne seriyor!
Asgari ücret görüşmeleri, açgözlü sermayenin emekçilere sefalet dayatmaktan başka bir amacı olmadığını gösteriyor!
İnsanca yaşamak ve haklarımızı kazanmak için işçiler, köylüler, emekliler, tüm emekçiler olarak birleşerek mücadele etmekten başka bir yol yok!
Uydurma enflasyon hedefinin asgari ücret çıtası olarak belirlenmesi ve asgari ücretin yılda bir kez belirlenmesi on iki aylık soygun ve sefalet demektir. Asgari ücretin ortalama ücrete dönüştüğü hesaba katıldığında bu tüm emekçiler için sefalet anlamına gelmektedir. Bir avuç sömürücü adına iktidarı yürütenlerin emekçilerin yüzünü güldürecek bir ücret belirleyemeyeceği açıktır.
Meclis bahçelerinde mangal partileri düzenleyerek adeta halkla dalga geçen AKP iktidarı hergün daha da yoksullaşan halkı görmezden gelerek işçiyi, memuru ve emekliyi açlığa ve yoksulluğa mahkum etmiş, yoksul halk çocuklarını okuluna beslenme bile götüremeyecek hale getirmiştir.” Diye konuştu.
SOL PARTİ OLARAK DİYORUZ Kİ;
Aktaş konuşmasında, emekçiler olarak insanca bir yaşam için asgari ücret hakkının birleşerek kazanılacağını ve asgari ücretin insanca bir yaşam sağlaması gerektiğini belirterek taleplerini şu şekilde sıraladı:
“- Asgari ücret anayasada yer aldığı şekilde insanca bir yaşamı sağlayacak düzeye çekilmeli, enflasyondan kaynaklı tüm kayıplar ay ay telafi edilmelidir.
- İşçilerin emeğiyle, kanıyla, canıyla büyüyen ekonomiden tüm çalışan ve emeklilere refah payı garanti edilmelidir.
- Açgözlü sermayenin ihtiyaçlarını çoğulculuk kisvesi altında meşrulaştırmaya çalışan anti-demokratik komisyon yapısı değişmeli, çalışanların yarısına ulaşan asgari ücretlilerin seslerini doğrudan duyuracağı gerçek bir sözleşme yapısına geçilmelidir.
- Tekel karlarıyla, teşviklerle, vergi muafiyetleriyle semiren patronlardan servet vergisi alınmalıdır.
- Açlığa mahkûm edilen emeklilerin ücretleri, en düşük emekli aylığı asgari ücret olacak biçimde belirlenmelidir.”