Denizli Sarayköy hükümet binası önünde Büyük Menderes İnisiyatifi (BMİ) çağrısıyla Jeotermal patlaması sonucunda kontrol altına alınamayan Jeotermal Enerji Santrali (JES) çukuru nedeniyle basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasına sivil toplum kuruluşları çevre örgütleri siyasi parti ve kurumlar ve Sarayköy halkı katıldı.

Whatsapp Image 2024 05 10 At 15.43.46

Basın açıklamasını BMİ adına Av. Yağmur Yalçın okudu. Yalçın tarafından okunan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

"Denizli Sarayköy - Babadağ yolu üzerinde Gerali ve Sakarya Mahallesi yakınlarında 29 Nisan 2024 Pazartesi günü öğle saatlerinde JES için açılan kuyunun sondaj çalışması sırasında patlamasıyla ortaya çıkan çeşitli kimyasallar içeren sıcak su, buhar, gazlar ve akışkanlar püskürerek havayı, suyu, toprağı ve yaşam alanlarını tehdit etmektedir.

"TARIM ALANLARI TEHDİT ALTINDA"

Patlayan kuyudan içerisinde hidrojen sülfür ve karbondioksit gazı, bor, kadmiyum gibi ağır metal elementleri de içeren akışkan, gürültülü bir şekilde ortama yayılmakta ve bu durum 11 gündür kontrol altına alın(a)mamaktadır. Patlayan kuyudan çıkan akışkanlar en verimli tarım alanlarını, sebze/meyve bahçelerini ve halkın sağlığını halen tehdit etmektedir. Akışkanların sıvılaşan kısmı kirli su olarak toprakları da kirletmektedir. Bu çeşitli kimyasalları içeren sular nerede birikmektedir? Büyük Menderes’e mi yoksa başka bir yere doğru mu akmaktadır? Bu sularla ilgili kimyasal incelemeler yapılmış mıdır? Bilim insanları ve uzmanlar JES’lerdeki yer altından çekilen akışkanların bir damlasının bile doğaya bırakılmasının tehlikeli olduğunu söylemektedirler.

Whatsapp Image 2024 05 10 At 16.26.22

"TEK BİR AÇIKLAMA DAHİ YAPILMADI"

Buldan Süleymanlı Yayla Gölü İçin Düğmeye Bastılar Buldan Süleymanlı Yayla Gölü İçin Düğmeye Bastılar

Bugüne kadar Sarayköy Kaymakamlığı, Denizli İl Sağlık Müdürlüğü veya Denizli Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğünden konuyla ilgili tek bir açıklama yapılmamıştır. Hidrojen sülfür gazına bağlı oluşan çürük yumurta kokusu ile ağız, burun ve gözde oluşan tahrişlere ek olarak akışkanın fışkırması sonucu ortaya çıkan gürültü ve sonrasında oluşabilecek halk sağlığı sorunlarının belirsizliği halkın huzursuzluğunu, kaygısını her geçen gün artırmaktadır. Kuyunun patlaması ile başlayan tehlikeli süreç kuyunun kapanmasıyla asla bitmeyecektir.

"KİMYASALLARIN ETKİSİ AYLARCA DEVAM EDECEK"

Hava, su ve toprağa karışan kimyasalların yaşam alanlarına etkisi aylarca hatta yıllarca devam edecektir ve geriye dönülemeyecek zararlar oluşacaktır. Bu nedenle bölge uzun süre bilimsel ve teknolojik çalışmalarla ilgili yasalar çerçevesinde takip edilmeli ve kamuoyu düzenli olarak bilgilendirilmeli, vatandaşın kısa süreli zararı başta olmak üzere orta ve uzun vadede zararlarının tazmin edilmesi yönünde gerekli adımlar atılmalıdır. Ayrıca bu JES’in kurulum aşamasından bu yana ihmalleri olan işveren ve kamu yetkilileri hakkında soruşturma açılmalı gerekli cezai yaptırımlar uygulanmalıdır.

"JES'LERİN TÜM ÜLKEDEN SÖKÜLMESİ ELZEMDİR"

Bugün ülkemizde enerji tüketimindeki payı yüzde 3.4, üretimindeki payı yüzde 5 olan JES’ler mutlaka sorgulanmalıdır. Patlama öncesi mevcut halleri dahi bereketli Ege topraklarını yok etmekte olan, bölgede üretimi yapılan ve halkın büyük bir oranda geçim kaynağı olan incir, zeytin vb. birçok ürünün rekoltesinin düşmesine neden olan, ayrıca yapılan araştırmalara göre artan kanser vakalarıyla da ciddi halk sağlığı sorunlarına neden olan bu kurulu ve hali hazırda kurulması planlanan JES’lerin Ege Bölgesi başta olmak üzere tüm ülke coğrafyasından sökülmesi doğa, canlı yaşamı ve kamu yararı için elzemdir.

Bu çevre kirliliği ve ekolojik yıkımların önüne geçilmesi için TBMM’nin anayasal görev ve sorumluklarını yerine getirmeye, bununla ilgili bir ‘yurttaş ekokırım yasası’nın hazırlanıp hayata geçirilmesi için acilen harekete geçmeye davet ediyoruz."

Sarayköy'deki JES şirketi, sahibi Halil Pekdemir'e ait Pekdemir Çiftliği marketinin önünde protesto edildi.

Editör: Orhun Çoban