Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kutluhan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı nedeni ile yayımladığı kutlama mesajında şu ifadelere yer verdi; “Bağımsızlığını varlık nedeni olarak gören asil Türk milletinin mensupları, bugün Cumhuriyetimizin yüzüncü yılını büyük bir onur ve gururla kutlamaktadır. Binlerce yıllık tarihimizde on altı büyük imparatorluk kurmuş Türk milleti, bugünlerine eşi benzeri görülmemiş mücadelelerin zamana yenilmeyen ruhuyla erişmiştir. 

Yokluğa, darlığa, zorluklara rağmen vatan için tek yumruk olabilmenin gücünü yaşayan ve de yaşatan yüce Türk milleti, imkânsızlıkların kendilerine hükmetmesine izin vermeksizin, gözlerini topraklarımıza dikmiş her düşmanı, damarlarındaki asil kandan aldığı kudret ile vatanımızdan püskürtmüştür. Antiemperyalist bir savaşın bitiminde özgürlüğünü elde eden Anadolu, sömürgeci politikalar ile nasıl baş edilebileceğini, bağımsızlık meşalesinin hiç sönmeyen ateşi ile bir kez daha tüm dünyaya gösterebilmiştir.

Hak davamızın dik duruşlu neferleri, bu ulvi mücadelelerinin sonunda öz benliğimizi yansıtacak olan “Anadolu” insicamını, “Cumhuriyet” yönetimi ile daha da sonsuz hale getirmiş ve bizlere kökleri mazide bir gelecek armağan etmişlerdir.

Pamukkale Üniversitesinde Grev Pamukkale Üniversitesinde Grev

Dayanışma, inanç, güçlü iman ve kararlılık ile yüzüncü yılında bizlere emanet edilen cumhuriyet, yarının zihinlerine olan aktarımını, insani ve demokratik değerlerin ışığında, bilim, teknoloji ve üretim ile daha sağlam gerçekleştirecektir. İşte bu yüzden bu uğurda bizlere düşen görev, genç beyinlerimize Türkiye Cumhuriyeti’ni çok iyi anlatmak ve onların sıkı çalışmalarını sağlamaktır. Çünkü öğrencilerimiz, Türkiye Yüzyılı’nın değerlerini oluşturma sürecinde geçmişin izine; geleceğin ise başarı dolu eserlerine odaklanmalıdır. Unutmamalıyız ki Cumhuriyetimiz, erdemin, faziletin, halk iradesinin, hak, hukuk ve medeniyetin idare sistemindeki en yüksek ve de en anlamlı yönetimsel sesidir. Bu sesin bizlere verdiği güven ve ilerleme gücü, geleceği şekillendiren vizyonumuzla Türkiye Yüzyılı’nın başlangıcını oluşturacaktır.

Eğitim, kültür, ekonomi, bilim ve teknoloji ile sağlanan üretim evrelerindeki yerli ve milli başarılarımızı, geleceğe daha etkin bir şekilde aktarabilmenin yegâne yolu çalışmak, çalışmak ve daha fazla çalışmaktır. İşte bu yüzden bir üretim kenti olan Denizli’mizde, Cumhuriyetimizin yüzüncü ve bundan sonraki yıllarında her alanda yüz akı olabilmek ve Türkiye Yüzyılı’nın inşasında bunu sürdürebilmek, canları pahasına vatanını savunup bayrağımızın altında bugün gururla yaşamamızı sağlayan atalarımıza, bizlerin en önemli vefa borcudur. Çünkü cumhuriyet, umuttur; çağdaş toplum ve devlet inancıdır. Çünkü cumhuriyet, milli ruh, milli şuur, milli duruştur ve Atatürk’ün deyimiyle de onu yükseltecek ve yaşatacak olanlar bizleriz!

Bu duygu ve düşüncelerle, Cumhuriyetimizin nice yüzyıllar yaşamasını Cenab-ı Allah’tan diliyor; bizlere bu gurur dolu anları yaşatan, başta Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşları olmak üzere, tüm şehit ve gazilerimizi sevgi, saygı ve minnetle yâd ediyorum.”