Kriyobiyopsi işlemi hem akciğer kanseri hem de metastaz yapan kanserlerin tanısındaki yüksek başarısının yanı sıra, lenfoma ve granülomatöz hastalıklar (sarkoidozis, tüberküloz vb.) için de büyük bir adım olarak kabul ediliyor.
PAÜ Hastaneleri Başhekim Yardımcısı Prof. Dr. Erhan Uğurlu PAÜ Hastaneleri Göğüs Hastalıkları Bölümü ve uygulanan Kriyobiyopsi işlemi ile ilgili yaptığı açıklamada şunları belirtti: “Pamukkale Üniversitesi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü, Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH), Uyku Bozuklukları, Alerji ve Astım, Yoğun Bakım ve Mekanik Ventilasyon, Pulmoner Hipertansiyon, İnterstisyel Akciğer Hastalıkları, Akciğer Kanseri, Pulmoner Emboli, Akciğer Enfeksiyonları ve Tüberküloz gibi geniş bir yelpazede hizmet sunmaktadır. Solunum Fonksiyon Testleri, Allerji Testi, Bronkoskopi, Endobronşiyal Ultrasonografi (EBUS), EBUS eşliğinde transbronşiyal biyopsi gibi ileri tetkikler bölümümüzde aktif olarak yapılmaktadır.
Endobronşiyal ultrasonografi eşliğinde yapılan transbronşiyal ince iğne aspirasyonu (EBUS-TBNA), hastanın burnundan ince bir tüp aracılığıyla solunum yollarına girilerek yapılan bir işlemdir. Tüpün ucunda bir kamera ve ultrason cihazı bulunur. Kamera, solunum yollarının içini görmemizi sağlarken, ultrason ise solunum yollarının arkasındaki lenf nodlarını görüntülemeye yardımcı olur. Bu işlem sırasında, eğer lenf nodlarında büyüme veya anormallik görülürse, bu bölgeden biyopsi (doku örneği) almak için bir iğne ile lenf nodlarına girilir. Bu yöntem, hem iyi huylu hem de kötü huylu (kanser gibi) hastalıkların tanısında yüksek doğruluk sağlar ve güvenlidir.”
“KRİYOBİYOPSİ, DOKU ÖRNEKLERİNİN ALINMASINDA KULLANILAN YENİLİKÇİ BİR YÖNTEMDİR”
Prof. Dr. Uğurlu Kriyobiyopsi işleminin detaylarını şu şekilde açıkladı: “Kriyobiyopsi işlemi, EBUS cihazı ile kriyo cihazının birleşmesi ile solunum yollarına girilerek lenf düğümlerinden daha büyük biyopsi örnekleri alınmasını sağlar. Kriyobiyopsi, doku örneklerinin alınmasında kullanılan yenilikçi bir yöntemdir ve özel bir kriyo cihazı ile gerçekleştirilir. Bu cihaz, örnek alınacak dokuya anında düşük sıcaklık uygulayarak, doku örneğinin hızla dondurulmasını sağlar. Dondurma işlemi sırasında hücre yapıları korunur, bu da alınan örneklerin daha büyük ve kaliteli olmasını sağlar. Kriyobiyopsi ile elde edilen bu örnekler, patolojik inceleme için daha fazla detay sunarak, tanı koyma sürecini kolaylaştırır ve tanısal doğruluğu artırır. Pamukkale Üniversitesi, bu yöntemi Türkiye'de uygulayan ikinci merkez olarak, akciğer kanseri ve metastatik hastalıkların tanısında önemli bir adım atmış ve hastalarına daha iyi tanı ve tedavi seçenekleri sunma hedefini gerçekleştirmiştir.”
“BU YÖNTEM DÜNYA ÇAPINDA YENİ UYGULANMAYA BAŞLANDI”
PAÜ Hastanelerinde ilk defa başarıyla gerçekleştirilen Kriyobiyopsi işlemiyle ilgili olarak Prof. Dr. Uğurlu şunları kaydetti: “Pamukkale Üniversitesi Göğüs Hastalıkları Bölümü'nde transbronşiyal mediastinal kriyobiyopsi, hem akciğer kanseri hem de metastaz yapan kanserlerin tanısındaki yüksek başarısının yanı sıra, lenfoma ve granülomatöz hastalıklar (sarkoidozis, tüberküloz vb.) için de büyük bir adım olarak kabul edilmektedir. Yine bu yöntemle alınan büyük parçaların hedefe yönelik tedavi, akıllı tedavi gibi tedavilerin daha çabuk ve kolay olmasını sağlayacaktır. Dünya çapında henüz yeni uygulamaya başlayan bu yöntem, Pamukkale Üniversitesi’nde ilk defa başarıyla gerçekleştirilmiş olup, hastalarımıza önemli bir tanı avantajı sağlamıştır. Girişimsel pulmonoloji alanındaki bu yenilik, hem üniversitemiz hem de bölge halkı için büyük bir ilerleme kaydetmekte olup, dünya genelindeki gelişmeleri takip ederek en iyi tanı ve tedavi yöntemlerini sunma kararlılığımızı sürdürmekteyiz.”