Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Nuri Çavuşoğlu’nun önergesiyle Belediye Meclisinde 3 belediye kafe işletmesi için alkol satışı serbesti kararı alınmıştı. Eski Denizli Belediye Başkanı ve birçok kez Bakanlık görevinde bulunmuş Nihat Zeybekci, bu kararın doğru olmadığını belirtmiş, konuyu yargıya taşıma kararı aldığını kamuoyuna duyurmuştu. 2019 yerel seçimlerinde Ak Parti’den İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı iken Nihat Zeybekci’nin “Belediyenin kafelerinde alkol satışını neden kaldıralım? Mekanları, neden taşıyalım? Bu uygulamaların hiçbirisi ile bir problemimiz olmayacak” açıklaması tekrar gündem oldu. Mevcut yaşanan durum üzerine bu sözleri tekrar gündeme gelen Zeybekci, özellikle sosyal medyadan eleştirilerin odağına oturdu.
“KARARIN KANUNA AYKIRI OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUZ”
“Samimiyetle ve iyi niyetle durumu yanlış anlayan vatandaşlarımız için konuyu açıkça izah etmek istiyorum” diyerek açıklamada bulunan Zeybekci, “Denizli’mizde özel şahıslara ait yüzlerce her türlü alkolün alınabildiği işletme bizim belediye başkanlığımız zamanında olduğu gibi bugün de mevcuttur ve bunlarla geçmişte olduğu gibi şimdi de hiçbir problemimiz yoktur. Ucuz ve güvenilir olması nedeniyle vatandaşlarımızın çocukları ile geldiği belediyeye ait bu halka açık tesislerin 3’ü için ‘İçkili yer bölgesi’ kararı alındı. Bunlardan biri okulun ve öğrenci yurdunun karşısında, biri spor tesisi ile iç içe, biri ise mezarlık ve cami ile yan yanadır. Biz bu kararın kanuna aykırı olduğunu düşünüyoruz. Kaldı ki belediyenin görevi işlettiği tesislerde alkol tüketimini artırıcı gayret içinde olmak mıdır, sizce bu normal midir? İçenlerin kişisel tercihidir ancak alkol sağlığa faydalı ve teşvik edilmesi gereken bir şey midir? Ayrıca Denizli’miz için ilk çözülmesi gereken konu, Belediye Meclisimizin ilk oylaması gereken karar bu muydu gerçekten, Allah aşkına!Ne olur artık bazı şeyleri siyasi ve ideolojik kalıpların dışında, toplum menfaatini öne alarak tartışalım. 31 Mart seçimlerinde halkımızın ortaya koyduğu iradeyi saygıyla selamlıyoruz ancak konu burada farklı. Bu karar, herkesin makul akıl ile değerlendirme yapması gereken bir konudur. Belediye Başkanımız ve Belediye Meclisimizden isteğim, bu kararı tekrar müzakere etmeleridir. 2019 yılında İzmir'de söylediklerimiz de aynıydı, insanımızın özel hayatına müdahale etmek hiç kimsenin haddine değildir. Hadi hep birlikte akıl ile ‘Söz konusu milletin menfaati ise gerisi teferruattır diyelim” sözlerini kamuoyuyla paylaştı.