Denizli OSB Konferans Salonunda OSB panel iki oturumdan gerçekleşti. Panelin açılış konuşmasını yapan Denizli OSB Başkan Vekili Necip Filiz, "6 şubat depremi, 100 yılda yaşanmış ülkemizin en kötü günlerinden biri. Ülke olarak çok kötü günler yaşadık. Bize OSB olarak depremi duyduğumuz ilk günden itibaren neler yapabiliriz diye yönetim kurulu ve bölge müdürümüzle konuştuk. Tabi deprem coğrafyasında olduğumuz için deprem konusunda tecrübeliyiz. Depremden bir gün sonra bölgeye buradan itfaiye ekiplerini elimizdeki tüm imkanlarla gönderdik. Bölgede hemen müdahaleye başladılar. Burada OSB’ de depremde yapıların nasıl hareket edeceği buna yönelik çalışmalar yaptık. Sanayi yapıları incelemeye gitti. Adıyaman’dan başladılar ve tüm coğrafyadaki sanayi yapıları deprem sonrası nasıl etkilenmiş, kolon ve kirişler çöken yapılar, çökme sebepleri tamamen depremsel mi yoksa inşaattan kaynaklanan bir şey mi bunlara baktılar ve çok güzel bir çalışma oldu. Bu çalışmaları devam ettirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Denizli deprem bölgesinde olan bir şehir. Tedbirleri almamız lazım. OSB’nin böyle bir konferans yapmasını çok önemsiyorum” dedi.
“AMACIMIZ DEPREMLERİ DAHA İYİ ANLAMAK”
Panelin konuşmacıları arasında yer alan Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) İnşaat Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şevket Murat Şenel, “Ortaya çıkan kırımın boyutu 6 Şubat depremlerinde 315, bazı kaynaklar göre ise 320 kilometre. Bundan önce 1939 yılında meydana gelen depremdeki kırım buradan İzmir’e 240 kilometre anca. Öyle bir kırılma düşününki 330 kilometrelik bir hat baştan aşağıya kırılıyor. Biz incelemelerimize Malatya’dan başladık ve tüm OSB bölgelerini ele alarak Hatay’a kadar aşağıya indik. Böyle bir deprem yaşadık. Vermiş olduğu hasarın ölçüsü 9 şiddetinde. Hatta 10 şiddetine ulaşan hasarlar oldu. Amacımız depremleri daha iyi anlamak. Türkiye’de yaklaşık 500 kadar fay var” ifadelerini kullandı.
“DEPREM AKTİVİTESİ YÜKSEK BİR ÜLKEDE YAŞIYORUZ”
Denizli AFAD Müdürü Ali Etiz de, “6 Şubatta biri 04.17’de biri 13.24’te iki büyük deprem biri 7.7 biri 7.6 şiddetinde, akabinde 20 Şubatta Yayladağ Hatay’da yaklaşık derinliği 8 kilometre olan bir deprem. Çok büyük bir deprem. Cumhuriyet tarihinin en büyük depremi 1939’da Erzincan’da 7.9. Bunların akabinde en önemlisi arama kurtarmaydı. 81 ilin hepsi intikal etti. Böyle yıkım olan bir yerde felaketin içinden çıkmak, çalışmak kolay değildir. 13 yılda bir 7 büyüklüğünde depremin olduğu deprem aktivitesi yüksek bir ülkede, levhaların içinde yaşıyoruz. 2023 yılında 75 bin deprem kaydetmişiz” şeklinde konuştu.
“AFAD’A ÇOK AZ İŞ BIRAKMAMIZ LAZIM”
Panelde yaptığı konuşmada depremlerde yaşanabilecek olumsuzlukları en aza indirebilmek için gerekli teknoloji, bilgi ve donanıma sahip olduklarını vurgulayan Pamukkale Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Halil Kumsar, “Bizim yaptığımız çalışmalar insan hayatını önceden önlemeye yönelik çalışmalar. Burada AFAD’dan AKUT’tan kardeşlerimiz var. Onlara çok az iş bırakmamız lazım. Eğer bunu yapabiliyorsak gerçekten başarılıyız. Doğudan Ege Denizine kadar kuşatan çok büyük bir fay kuşağı var. Buna biz Kuzey Anadolu fayı diyoruz. Dünyan en büyük faylarından biridir” dedi.
Kısa bir ara verilen panelin ikinci oturumunda ise Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) İnşaat Mühendisliği Yapı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Haydar Kayhan, İnşaat Mühendisleri Odası Denizli Şube Başkanı Seyhun Türk, Jeoloji Mühendisleri Odası Denizli Şube Başkanı Doç. Dr. Barış Semiz, Mimarlar Odası Denizli Şube Başkanı Özlem Kabel ve AKUT Denizli Ekip Lideri Cengizhan Öztürk’ün sunumlarını gerçekleştirdi.