Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 30 Kasım tarihinde Ankara’da "Geçinemiyoruz! Yoksulluğa Karşı Mücadelede Birleşiyoruz!" şiarıyla miting düzenleyecek. KESK Denizli Şubeler Platformu, miting öncesi Candoğan Parkı’nda basın açıklaması düzenledi. Yoksulluk ve geçim sıkıntısına yönelik gerçekleşen basın açıklamasını KESK MYK üyesi Bahadır Berdicioğlu okudu.
İşsizliğin, yoksulluğun, güvencesizliğin tüm toplumu sardığı koşullarda önemli bir sürece, bütçe sürecine girildiğini belirten Berdicioğlu, “Ödediğimiz vergilerden aldığımız maaşlara-ücretlere, sosyal haklarımızdan yararlanacağımız kamu hizmetlerine kadar hayatımızın hemen her alanı bütçe ile belirlenmektedir. Dolayısıyla herhangi bir ülkedeki mevcut sistemin kimden veya kimlerden yana olduğunu anlamanın en kolay yolu bütçesine bakmaktır. Bu açıdan bakıldığında ülkeyi yönetenlerin yıllardır yaptıkları birbirinin kopyası bütçeler ile tercihlerini hep patronlardan, zenginlerden, sermayeden yana kullandıkları ortadadır. Buna karşın söz konusu bütçelerde kaybeden hep halkın ezici çoğunluğunu oluşturanlar, alın teri ile geçim savaşı verenler olmuştur. Sonuçta emeği ile geçim mücadelesi veren tüm kesimlerin payına yoksullaşma, işsizlik, güvencesizlik ve gelir dağılımı adaletsizliği düşmüştür” dedi.
ÇARKLAR DÖNÜYOR
“İktidar alın teri ile yaşam savaşı veren ezici çoğunluğu içine ittiği tabloyu 2025 bütçesi ile daha da karartmayı hedeflemektedir” diyen Berdicioğlu, sözlerine şu şekilde devam etti: “Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan bellidir. Hem iktidarın mevcut ekonomik modeli hem de bunun bir parçası olarak arka arkaya açtığı tasarruf ve vergi paketleri ve son olarak OVP bu durumu ispatlamaktadır. Bilindiği üzere 2019 sonundan 2023 Mayıs seçimlerine kadar olan dönemde düşük merkez bankası politika faizi, yüksek kura dayalı bir ekonomik model uygulanmıştır. Dönemin Hazine ve Maliye Bakanı modeli şu cümleler ile özetlemişti. ‘Bu sistemden dar gelirliler hariç üretici firmalar, ihracatçılar kâr ediyorlar. Çarklar dönüyor’ 2023 seçimlerinden hemen sonra geçilen mevcut ekonomik modelde de çarklar yine emeği ile geçinenlerin daha fazla yoksullaştırılması, işsiz bırakılması pahasına döndürülmektedir. KESK olarak ‘rasyonel’ diye cilalanan, ‘çare’ olarak gösterilen ekonomik modelin, daha ilk günlerde IMF’siz IMF programı olduğuna dikkat çekmiştik.”
İKTİDAR, KAŞIKLA VERDİĞİNİ KEPÇEYLE ALIYOR
KDV ve BSMV oranlarını, harçlar fahiş oranda arttırıldığını ardından ek bütçenin yükünün yine emekçilere, halka yıkıldığını vurgulayan Berdicioğlu, “‘Tasarruf adı altında servis, nöbet ücreti, mesai ücreti gibi kazanılmış haklarımız ortadan kaldırılmıştır. Kamu lojmanlarının ve sosyal tesislerinin ücretleri ‘ekonomiye kazandırma’ adı altında arttırılmıştır. Kamuda işe, göreve alımlar sadece emekli olanların ve hayatını kaybedenlerin sayısı ile sınırlanmıştır. Kamu emekçileri sefalet düzeyine inen aylıklar nedeni emekli olamadığı için kamunun kapıları gençlere kapatılmıştır. Bugün ‘Tasarruf’ adı altında kamunun elindeki iş makinaları satılmakta, çalışanların en çok ihtiyacı olan kamu kreşleri dahi 'Maliyeti yüksek’ denilerek kapatılmaktadır. Okullarda İşgücüne Uyum Programı adı altında haftanın sadece üç günü, günlük net 565 TL ücretle geçici temizlik görevlisi çalıştırılmasına geçilmiştir. Ancak kimse bu paraya evinden dahi çıkamadığı için okullar adeta çöplüğe çevrilmiştir” şeklinde konuştu.
EMEĞİN KÜRSÜSÜNÜ KURACAĞIZ
Kamu emekçisinden işçisine, asgari ücretlisinden emeklisine, çiftçisinden kadınlarına, gençlerine kadar halkın ezici çoğunluğunun haklarına yönelik saldırı dalgasına karşı birleşik ve ortak bir mücadeleyi örmek için çaba sarf etmeye devam edeceklerini belirten Berdicioğlu konuşmasını, “KESK olarak ‘Geçinemiyoruz! Yoksulluğa Karşı Mücadelede Birleşiyoruz!’ şiarı ile tüm yurtta işyerlerinde, kent meydanlarında olacağız. 30 Kasım 2024 tarihinde Ankara’da gerçekleştireceğimiz merkezi Miting ile emeğin kürsüsünü kuracağız” şeklinde sonlandırdı.