25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü'de 25 Kasım Komitesi'nin çağrısıyla bir araya gelen kadınlar, Merkez Bankası'ndan Çınar'a yürürdüler. Yürüyüşte kadınların yaşadığı yoksulluk, şiddet ve tacizlere dikkat çekilirken iktidarın ve devletin kadın politikalarına tepki gösterildi. Çınar Meydanında yapılan basın açıklamasını SES Denizli Şube Kadın Sekreteri Figen Tufan okudu.
"SENDİKALAŞAN KADIN İŞÇİLER POLİS ŞİDDETİYLE KARŞILAŞIYOR"
Türkiye’nin tüm kentlerinden örgütlü bir ses yükseldiğini dile getiren Figen Tufan " Kadın cinayetleri münferit değil politiktir" dedi. İstanbul Sözleşmesi’ni fesh edilmesi ve 6284’ün etkin uygulanmadığını hatırlatan Tufan şu sözlerle iktidara seslendi; "Kadınların güvenli ve güvenceli yaşamasına dönük politikalar geliştirmediğiniz gibi var olanlara saldırarak cezasızlığı dayatıyorsunuz! Hakları ve hayatları için Türkiye’nin dört bir yanında mücadele eden işçi, emekçi kadınların sendikalaşma özgürlüğüne apaçık bir biçimde saldırarak toplumun her alanında itaatkar kadını yaratmaya çalışıyorsunuz! Agrobay, MKB Rondo, Polonez işçileri örneklerinde olduğu gibi sendikalaşma mücadelesi veren kadın işçiler jandarma polis şiddetiyle karşılaşıyor.
Toprağını savunan kadınlar sermaye devletinin kolluk güçleriyle karşı karşıya geliyor iş cinayetlerinde yitirdiğimiz birçok işçi ve emekçi kadınlar içinde çocuğuna bakmak zorunda olduğu için hurda toplamaya gidip 5 çocuğunu yangında yitiren kız kardeşimizin öfkesiyle bu yoksulluğa bu ölüm düzeninize kadınlar artık “Hayır” diyorlar. Sizin şiddeti önleme sorumluluğunuzu yerine getirmemeniz karşısında bizler “Jin jiyan azadi” diyerek kadının yaşam ve özgürlük mücadelesini büyüterek çıkacağız."
"BU KARANLIĞA BOYUN EĞMEYECEĞİZ"
"Bizler kadına yönelik şiddetin münferit olmadığını biliyoruz" diyen Tufan, "Kadınların ve çocukların katilleri içinde yaşadığımız, bizi öldürmek isteyen, nefes almamızı her gün biraz daha zorlaştıran düzeninizin tetikçilerinden başkası değil. Bu düzen erkek yargısıyla tetikçilerini, iyi halden, kanıt yetersizliğinden serbest bırakarak bir cezasızlık zırhıyla koruyor. Hayatta kalmak için kendini savunmak zorunda kalan kadınlara ise verebileceği en ağır cezaları veriyor. Tarikatlara, cemaatlere mecbur bıraktığınız binlerce çocuğun gencin hayatlarını karartarak ülkemizin geleceği teslim ettiğiniz bu karanlığa boyun eğmeyeceğiz" ifadelerini kullandı.