Denizli Barosu, olağan genel kurula gidiyor. Toplam 2 bin 130 avukatın kayıtlı olduğu Denizli Barosu’nun 49. Olağan Genel Kurulu, bu hafta sonu, genel kurul toplantı çoğunluğunun sağlanamaması halinde ise önümüzdeki hafta sonu Denizli Barosu Hizmet Binası’nda yapılacak.

Denizli Barosu’nun ilk kadın başkan adayı Avukat Jülide Keleş Yarışan, güçlü bir Denizli Barosu ile geleceği birlikte inşa etme çağrısında bulundu.

Keleş Yarışan, mesleki dayanışma ve bir arada durma ile daha da güçlenerek, layık olduğu saygınlıkla kamu görevini ifa eden avukatlık mesleğinin adalete erişimin ana anahtarı olduğuna, kurumsal kimliğin önemine vurgu yaptı.

Meslek hayatında hep insanlara dokunduğunu belirten Keleş Yarışan, “İnsanların yanında avukat olması onlara hem güç veren bir durum ve hem de bir hak. Adliye, cezaevi, kadın sığınma evi, emniyet, çocuk evleri, kurumlar, evlerimiz, ticari ilişkilerimiz, özel ilişkilerimiz, yaşadığımız çevre yani yaşamın her anı hukukla çevrili. Bu sebeple avukat da yaşamın içinde, toplumla birlikte bu dertleri yüklenerek çalışır. Denizli Barosu’nun avukatların ve toplumun yanında olması, güçlü destek vermesini sağlamak önemli. Mesleği yaparken, son dönemde sahadaki çalışmalarım sırasında, kurumsal gücün eksikliğini, meslektaşlarımın bireysel sıkıntılarının arttığını ve yalnızlık hissettiklerini fark etmeye başladım. Biraz da bu sebeple aday olmaya karar verdim” dedi.

“ADAY OLMAM ÇOK BÜYÜK CESARET OLARAK YORUMLANIYOR”

Keleş Yarışan “Aday olmam çok büyük cesaret olarak yorumlanıyor. Baromuzda, 2024 yılına gelindiğinde ilk defa kadın bir aday olması ve adaylık sürecimi kadın kimliğim nedeni ile gerçekten de büyük bir cesaretle yürütmemin gerekmesi aslında istediğimiz kadar iyi bir yol alamadığımızı da kabul etmemizi gerektirir” diyerek seçim atmosferine de değindi.

“ÜLKEDEKİ ADALET SİSTEMİ MESLEK YAPISINA DA YANSIYOR”

Ülkedeki adalet sisteminin avukatların meslek yapısına yansıdığını ifade eden Keleş Yarışan “Ülkede yaşananlar duruşma salonunda hâkim, savcı ve avukat arasındaki yani hukuk fakültesi mezunu insanların arasındaki ilişkilere yansıyor. Adalette yaşanan aksaklıkların hepsinin yansımasını, sonuçlarını yaşıyoruz. Kurumlara gittiğinizde tavır değişiyor, hatta sokakta bile adalet algısının zayıflaması, güven sorunlarının sonuçlarını görüyoruz. Sokakta insanların birbirine saldırması, şiddetin artması, suçlardaki artış ve suçların niteliklerindeki dehşet verici ayrıntılar cezasızlık kültürüyle ilgili bir durum” diye konuştu.

Sude İçin Hastaneye Akın Ettiler Sude İçin Hastaneye Akın Ettiler

“BİRLİKTE ÇALIŞACAĞIZ”

Türkiye’de adalet için çalışan hâkim ve savcı sayısının çok fazla olmadığına dikkat çeken Keleş Yarışan, “Adalet alanında nitelikli insan gücüne ihtiyaç var. Mahkemelerde çok ciddi dosya sayıları var. Bu kadar çok hukuk fakültesinin açılmış olması eğitimin niteliğiyle ilgili çeşitli şüpheler doğuruyor çünkü bu kadar hukuk öğrencisine temas edebilecek akademik kadrolarımız yok. Kaliteli eğitim için hukuk fakültesi sayısının da azaltılması lazım. Genç avukatların mesleki alanlarını genişletmek, toplumla temaslarını artırmak, sorunları görmek ve çözüm üretmek gerektiğini düşünüyorum. En büyük sorunlarımızdan biri danışmanlık firmaları aracılığıyla bazı işlerin takip ediliyor olması. Avukatlara özgü bir alan, Kişisel Verileri Koruma Kanunu ve Avukatlık Kanunu başta olmak üzere birçok mevzuatı ihlal ederek, avukatlar dışındaki kişiler tarafından para kazanma yöntemi olarak kullanılıyor. Avukatlık mesleği ciddi bir sorumluluk. Bu sorumluluğu hem kanunen hem vicdanen taşımayan kişilerin eylemlerine karşı farkındalığı artırmak önemli. Bunun dışında dezavantajlı gruplar, kadınlar yani doğrudan adaletin erişiminde sıkıntı yaşayan gruplarla ilgili çeşitli çalışmalarımız var. Tüm bu alanlarda genç meslektaşlarımızla beraber çalışıyor ve koşuyor olacağız. Bu nedenle seçim çalışmamızı bir arada durma, birlikte üretme, birlikte ve birbirimizden öğrenme üzerine kurguladık. Zira benim hayata bakışımın temelini bunlar oluşturuyor. Daha fazla beraber çalışma, dayanışma olsun istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Editör: Orhun Çoban