Denizli’de, Alevi dernek ve federasyonlarının öncülüğünde Candoğan Parkı’nda düzenlenen basın açıklaması, Suriye’de Alevilere yönelik katliamlara dikkat çekti. Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Denizli Şube Başkanı Erkan Aras’ın okuduğu açıklama, kentteki duyarlı kesimlerin yoğun katılımıyla gerçekleşti.
KATILIM YOĞUN, TEPKİ ORTAK
Açıklamaya, KESK, TMMOB, çeşitli sivil toplum kuruluşları ve siyasi parti temsilcileri destek verdi. Suriye’de 8 Aralık 2024’teki yönetim değişikliğinden bu yana Alevilere yönelik saldırıların sistematik bir şekilde arttığı belirtildi. Erkan Aras, konuşmasında katliamların boyutunu gözler önüne sererek, kamuoyunu duyarlı olmaya çağırdı.
“SALDIRILAR İNANÇ TEMELLİ BİR KIYIM”
Erkan Aras, Suriye’deki vahşetin detaylarını aktardı: “Perşembe gününden itibaren İdlib, Humus ve Hama’da camilerden yapılan çağrılarla saldırılar doruk noktasına ulaştı. Onlarca can acımasızca katledildi, kadınlar kaçırılıp tecavüz tehdidiyle karşı karşıya bırakıldı, işkenceler ve faili meçhul cinayetler günlük olaylar haline geldi.” Diye konuştu.
Aras, basının HTŞ lideri Colani’yi “istikrar figürü” olarak sunmasına sert tepki göstererek, “Türkiye ve emperyalist güçlerin işbirlikçilerinin desteklediği HTŞ iktidarı ile katil HTŞ ve AKP, bu katliamlara göz yummaktadır. Suriye’de yaşananlar, rejim karşıtı bir mücadele değil, inanç temelli bir kıyımdır” dedi.
KESK’TEN EMEKÇİ DAYANIŞMASI ÇAĞRISI
KESK Denizli Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Selçuk Göçer ise katliamların yalnızca Alevileri değil, tüm emekçileri ve azınlıkları hedef aldığını vurguladı. Göçer, “Bu katliamlar, halkların ortak yaşamını yok etmeye yönelik bilinçli bir savaş politikasıdır. Mezhepçi şiddet, sermayenin emek düşmanı rejimlerinin aracı haline gelmiştir. Kadınların, çocukların ve emekçilerin katledildiği bu vahşete sessiz kalmak, zulme ortak olmaktır” ifadelerini kullandı.
“SENDİKAL HAKLAR VE DEMOKRATİK KAZANIMLAR TEHDİT ALTINDA”
Göçer, cihatçı grupların sendikal haklara ve demokratik kazanımlara yönelik saldırılarına dikkat çekti: “Suriye’de Alevilere, Hıristiyanlara ve diğer azınlıklara yapılan saldırılar, halkların ortak geleceğine yöneltilmiş bir tehdittir. Yeni rejim, göreve gelir gelmez kamu emekçilerini ihraç etmeye başladı. Türkiye’deki KHK ihraçlarına benzer bu tasfiye girişimleri, emekçilerin demokratik haklarını ve sosyal adaleti hedef alıyor.” Kamu emekçilerine yönelik hukuksuz ihraçlara karşı dayanışma çağrısı yapan Göçer, emekçilerin ortak mücadelesinin önemine işaret etti.
TOPLUMSAL BİRLİK VURGUSU
Açıklamada, Suriye’deki katliamların yalnızca bir mezhep ya da inanç grubuna değil, tüm insanlık değerlerine yönelik bir saldırı olduğu belirtildi. Katılımcılar, inanç ve kültür değerlerine sahip çıkma çağrısı yaparken, uluslararası toplumun ve Türkiye’nin bu vahşete karşı sessiz kalmaması gerektiği mesajını verdi.
