Denizli'de araştırmacı yazar İbrahim Afatoğlu, Çivril ilçesi mezarlığında bulunan 1300'lü yılların sonunda 1400'lü yılların başında yaşadığı bilinen Hacı Bektaş'ı Veli'nin öğrencilerinden İran asıllı Habibi Acemi ve Habibi Acemi Türbesi ve türbede bulunan Cevher deliğiyle ilgili açıklamalarda bulundu.
Bölgede alevi ve Bektaşiliğin gelişmesinde önemli katkıları bulunan yüzlerce öğrenci de yetiştiren Habibi Acemi'nin, Beyce Sultanla da yakın arkadaş olduklarına dikkat çeken yazar Afatoğlu, “Çivril Mezarlığında türbesi bulunan Habibi Acemi 1300 yılının sonunda 1400 lü yılının başında yaşamış Hacı Bektaş dervişlerinden bir tanesidir. Habibi Acemi, Beyce Sultanla beraber yakın arkadaştır. Çal Çivril ovalarında ki Türkmenlerin dini ihtiyaçlarının karşılanması için Hacı Bektaş Veli ve Hacım Sultan tarafından görevlendirilmiştir.
Kaynaklarda bu bölgede 2 dervişten bahsedilir. Çal - Çivril ovasının Türkler tarafından fethi sırasında mücadele etmiş. Daha sonra askerlikten ayrılmış her ikisi de Çivril ovasında tekke kurmuş 2 Hacı Bektaş'ı dervişidir bunlar. Tabi Hacı Bektaş hayatı boyunca 360 tane derviş yetiştirmiş. Bu günkü Hacı Bektaş ilçesinde. Bunların 359 tanesini sağlığında Anadolu'nun Batı Anadolu'nun belli bir köşesine görev yapmak için gönderilmiş. Bir tanesini yanında tutmuş. Sarı İsmail Sultan. Bunun yanında Hacım Sultanda Hacı Bektaş Veli nin önemli dervişlerinden bir tanesi hatta amcaoğlu olduğu söyleniyor.
Hacım Sultanın da Uşak Sivaslı Hacim köyüne göndermiş. Tabi Uşak Sivas da Hacim köyü Çivril'e yakın bir bölgede. Hacim sultan hem Uşak bölgesinde hem de Denizli Çal Çivril ovalarında faaliyet göstermiş bir Bektaş'ı dervişidir. Hacim Sultanın, Hacim sultan vilayet namesi vardır. Bu vilayet namede Hacim Sultanın Çal - Çivril ovasında gezdiği bu bölgede de derviş yetiştirdiği ve bölgede faaliyet gösterdiği yazılıdır. İşte o dervişlerinden iki tanesi de Beyice Sultan ve şu an da önünde bulunduğumuz türbesinin önünde bulunduğumuz Habibi Acemi'dir” dedi.
CEVHER DELİĞİNİN ÖNEMİ
Habibi Acemi Türbesi'nin yan duvarında bulunan ‘Cevher' deliğiyle de ilgili açıklama yapan Afatoğlu, “Alevi Bektaşi erenlerinin daha doğrusu Horasan erenlerinin türbelerinde genellikle duvarın içinde ya da duvarın dışında bazen de türbenin kendisinin içinde yani makberin altında delikler vardır. Biz bunlara ‘Cevher' deliği deriz.
Horasan erenleri alevi Bektaşi dervişleri halk inanışlarında kutsal kişilerdir. Bunların nefesleri kuvvetlidir, elleri şifalıdır tabi ondan dolayı bunların yaşadığı dönemde şifa dağıttıkları gibi insanlara öldükten sonrada şifa dağıttıklarına inanılır. Ondan dolayı mezarlarında ‘Cevher' delikleri vardır. Bu cevher deliğinin içinde toprak vardır. Bu topraktan alan kişi bu toprağı suyun içerisine koyar içerse hastalıklara şifadır.
Eğer bu toprağı bir muska şeklinde hazırlarda insan üzerinde taşınırsa insan bu toprağın hürmetine burada yatan horasan erenin hürmetine kazadan beladan uzak durur. Özellikle Anadolu da günümüzde de dahil askere giden askerlerimizin askerden sağ salim geriye dönmesi için anneler babalar bu cevher deliğinden toprağı alır muska şeklinde gencin boynuna asarlar askerlik boyunca o gencin herhangi bir kaza bela gelmez diye inanırlar” diye konuştu.