Gülizar Biçer Karaca mesajında şu görüşlere yer verdi, “Bugün dünya genelinde milyonlarca işçi temel haklarından yoksun bir şekilde çalışmaya zorlanıyor. Türkiye'nin de içinde bulunduğu ülkelerde, özellikle 80'lerden sonra yaşanan neo-liberal dönüşümler işçileri daha da ezerken kadınların ve çocukların maruz kaldığı işgücü sömürüsü meşrulaştırılıyor, yaygınlaştırılıyor. Çocuklar ve kadınlar, yoksulluğun pençesinde, temel hakları ellerinden alınmış bir şekilde çok uluslu şirketlerin kar hırsına kurban ediliyor. Buna karşın işçiler de; tarih boyunca emeklerinin karşılığını alabilmek, insanca yaşam koşullarına sahip olabilmek adına yürüttüğü mücadelesini, gelecek nesillerin de daha iyi bir dünyada yaşamasını sağlamak için sürdürüyor. Evet; işçilerin tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de gözden çıkarılan, yoksulluk ve güvencesizlik içinde sürdürdüğü yaşamları, sistemin çarkları arasında öğütülüyor. İşçiler bu 1 Mayıs’ta da iktidarların anlayışıyla mücadele ediyor. Bu 1 Mayıs’ta da ülkemizde işçi düşmanlığına, emeğin taşerona, kiralık ve güvencesiz çalışmaya bağlı hale getirilmesine, gerici sömürü politikaların distopik bir yoksulluk olarak halka dönmesine tanıklık ediyoruz. Neo-liberal dünyanın cevval bir neferi olan AKP’nin sorumlu olduğu yakıcı ekonomik krizde dahi işçiler ve yoksullaştırdığı halka karşı ‘İMF’siz İMF politikalarına’ sarılması AKP iktidarının karakteridir.Ama unutulmasın; emeğin sömürüldüğü, işçilerin haklarının gasp edildiği bu dünyada, her 1 Mayıs işçilere umut ve direniş de sunuyor. İşçilerin birlik içinde mücadele ederek emeğin değerini ve onurunu savunması, kapitalist sisteme karşı verilecek en etkili cevap olmayı sürdürüyor... Emeğin, barışın, demokrasinin, adaletin, hukukun özgürlüğün dünyası; çocukların geleceği için 1 Mayıs'ta da bir arada olacaktır.”