Eğitim Sen Denizli Şubesi, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerine verilen ev hapsi kararına sert tepki gösterdi. Denizli’deki Candoğan Parkı’nda bir araya gelen sendika üyeleri, müzik dinletisi ve şarkılarla başlayan eylemlerini sloganlar ve basın açıklamasıyla sürdürdü. Şube Başkanı Hüseyin Özdemir’in okuduğu basın açıklamasında, hukuksuzluklara ve sendikal haklara yönelik baskılara karşı mücadele vurgusu yapıldı. Eyleme, siyasi parti temsilcileri, dernekler ve Eğitim-İş Denizli 2 Nolu Şube üyeleri de destek verdi.

“HUKUKSUZLUK HALKIN İRADESİNE SALDIRIDIR”

Hüseyin Özdemir, basın açıklamasında son dönemde yaşananları sert bir dille eleştirdi. “Geçtiğimiz hafta yargı eliyle hayata geçirilen siyasal operasyon sonrasında yaşananlar, halkın iradesine, sandığa, yerel demokrasiye ve muhalefet olasılığına duyulan tahammülsüzlüğün dışavurumudur,” dedi. Özdemir, üniversite öğrencilerinin boykot kararının ve ülke genelinde yapılan kitlesel eylemlerin, otoriterleşmeye karşı bir tepki olduğunu belirtti. Açıklamada, üniversitelerin yalnızca eğitim alanları değil, aynı zamanda özgürlük ve geleceğin inşa edildiği mücadele mekanları olduğu ifade edildi.

Çocuklar 400 yıllık geleneği yaşatıyor Çocuklar 400 yıllık geleneği yaşatıyor

Whatsapp Image 2025 03 27 At 18.12.26 (1)

ÖĞRENCİLERİN BOYKOTU VE SENDİKANIN TEPKİSİ

Üniversite öğrencilerinin adalet talebiyle başlattığı boykota dikkat çeken Özdemir, bu hareketin geniş bir öfkenin yansıması olduğunu vurguladı. “Üniversite öğrencilerinin almış olduğu boykot kararı, barınmadan geçim sorunlarına, ifade özgürlüğünden bilimsel özerkliğe kadar geniş bir alanda biriken öfkenin yansımasıdır,” şeklinde konuştu. Eğitim Sen’in, 24 Mart 2025’te toplanan MYK tarafından alınan kararla, 25 Mart’ta bir günlük “hizmet üretmeme” eylemi gerçekleştirdiği belirtildi. Sendikanın bu kararı, öğrencilerin güvenli bir kampüs ortamında eğitim hakkını savunmak amacıyla aldığı kaydedildi.

“SENDİKAMIZ HEDEF ALINDI”

Eğitim Sen’in dayanışma faaliyetlerinin iktidar ve yargı tarafından hedef alındığını savunan Özdemir, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın açtığı soruşturmayı eleştirdi. “İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yetkisinde olmamasına rağmen, ‘suç işlemeye alenen tahrik etme’ gerekçesiyle açmış olduğu soruşturma hukuki dayanaktan yoksun ve sendikamızı hedef gösteren bir tutumdur,” dedi. Soruşturmanın ardından MYK üyelerinin savcılık ifadelerinin sonrasında ev hapsi istemiyle mahkemeye sevk edildiği, tüm üyelere iki hafta ev hapsi ve ardından haftada bir imza şartıyla adli kontrol cezası verildiği aktarıldı.

Whatsapp Image 2025 03 27 At 20.07.56 (2)

“BASKILAR BİZİ YILDIRAMAZ”

Sendikanın mücadeleci kimliğine vurgu yapan Özdemir, baskılara boyun eğmeyeceklerini dile getirdi. “Eğitim Sen, fiili meşru mücadelesi sonucunda okullarda, üniversitelerde, eğitim kurumlarında inşa edilmiş, mücadeleci kimliğinden ödün vermeden bugünlere gelmiştir,” şeklinde konuştu. Sendikaya yönelik son soruşturma ve cezaların, siyasi iktidarın sendikal faaliyetleri engelleme girişimi olduğu belirtildi. Özdemir, Eğitim Sen’in geçmişte olduğu gibi bu baskılar karşısında geri adım atmayacağını ve faaliyetlerini kesintisiz sürdüreceğini ifade etti.

“TOPLUMUN GELECEĞİ İÇİN MÜCADELEYE DEVAM”

Eğitim Sen’in tarihsel sorumluluğuna dikkat çeken Özdemir, sendikanın yüz yılı aşan bir emek ve demokrasi mücadelesinin temsilcisi olduğunu söyledi. “Kuruluşumuzdan bu yana önümüze çıkarılan bütün yasaklara, engellemelere, baskı, tehdit, sürgünlere rağmen savunduğumuz ilke ve değerlerimizden hiçbir zaman taviz vermedik, vermeyeceğiz,” dedi. Açıklamada, sendikanın sadece eğitim emekçilerinin hakları için değil, çocukların ve toplumun geleceği için her türlü bedeli ödemeye hazır olduğu vurgulandı. Özdemir, baskı ve sömürüye karşı tüm eğitim emekçileriyle omuz omuza mücadele edeceklerini sözlerine ekledi.