Denizli Sanayi Odası (DSO) Başkanı Selim Kasapoğlu, oda binasında düzenlediği basın toplantısıyla geride kalan 2023 yılını değerlendirerek, 2024 yılı beklentilerini anlattı. Basın toplantısında DSO Başkan vekili Osman Uğurlu, DSO Genel Sekreteri Sezgi Akbaş, DSO yönetim kurulu üyeleri Halil Erdoğan ve Orcun Aktekin ile Denizli Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Osman Nuri Boyacı hazır bulundu.
“DENİZLİ SANAYİ VE ÜLKE SANAYİSİ ÇOK İYİ GİTMİYOR”
Ekim 2022’de görev gelmelerinin ardından bu yana Denizli ve sanayi odaklı çalışmalarda sağladıkları başarının kendilerine güç verdiğini kaydeden DSO Başkanı Selim Kasapoğlu, “Oda’da iyi çalışmalar yaptık yapıyoruz ama Denizli sanayi ve ülke sanayi çok iyi gitmiyor. Bunun en büyük sebebi ülkemizde artan üretim maliyetleri. Maliyetlerin artmasının karşısında da dolar kurunda beklenen artışın gerçekleşmemesi, sanayici ve ihracatçıyı her geçen gün daha fazla kıskaç altına almış durumda” diye konuştu.
“DENİZLİ İHRACATINDA YÜZDE 10’LUK BİR DÜŞÜŞ VAR”
İçeride para politikası ve ekonomi yönetimiyle ilgili sıkıntıların sanayinin aleyhine gelişen durumların yanı sıra AB başta global pazardaki daralmanın ihracatçının en büyük problemi olduğunu vurgulayan Kasapoğlu, “Dışarıda talep yok. Bu talebin önümüzdeki süreçte hızlanması çok mümkün gözükmüyor. Kriz, kriz üstüne geliyor. Yaşanan bunca krize, Avrupa’da yaşanan enflasyonun yanı sıra Süveyş Kanalı ve Kızıldeniz problemini yaşıyoruz. Türkiye’de de maalesef üretime yönelik sanayiye, sanayiciye yönelik, önünü açacak politikalar henüz üretilemedi” diye konuştu. Bu süreçte ihracatçıya destek söylemine karşın somut çalışmaların henüz başlamadığını kaydeden Kasapoğlu şöyle devam etti, “Denizli ihracatında yüzde 10’luk bir düşüş var. 2024’ün ilk yarısında da devam edeceğini düşünüyoruz. 2024’ün ikinci yarısından sonra sanayi ve ihracat anlamında daha iyi rakamlar alınacağını umut ediyoruz. Beklentimiz doğru ekonomi politikalarıyla Türkiye’deki enflasyonun hızlı bir şekilde düşürülmesi gerekiyor. Bunda sanayi, çalışan, devlet, kamu dahil herkes taşın altına elini koymalı ve bu enflasyon sarmalından Türkiye hızlı bir şekilde çıkmalıdır. Çünkü, enflasyon devam ettiği sürece ne çalışanın ne sanayicinin ne devletin bu süreçten kazançlı çıkması mümkün değil. Topyekun doğru politikalarla bu sorunun, sıkıntının hızlı bir şekilde çözülmesi gerekiyor. İnşallah önümüzdeki süreçte bu konuda yol alırız.”
“ÖNGÖRÜLEBİLİRLİKTEKİ DÜŞÜŞ SIKINTI YARATIYOR”
Ekonomi yönetiminin parasal sıkılaştırma ile ilgili adımlar atarken seçim süreci dolayısıyla kamu harcamalarındaki artış karşısında uygulama farklığının ekonomi yönetiminin en büyük sorunu olduğunu dile getiren Kasapoğlu, “Öngörülebilirliğimiz çok düştü.2025’i konuşmak çok mümkün değil. 2024 nasıl bir yıl olacak bilmiyoruz. Ama üretim maliyetlerimiz çok arttı, rekabet gücümüz düştü. Dolayısıyla 2024, 2023’ten daha zor geçeceğini görerek sanayiciler olarak kendimizi ona göre hazırlıyoruz” dedi.
“DOLAR 40-45 LİRA SEVİYESİNDE OLMALI”
Dolar kurunun olması gereken seviyenin 40- 45 TL seviyesi olduğunu vurgulayan Kasapoğlu şöyle devam etti, “Her şeyin maliyeti 3 yılda 5-6 kat artıyorken döviz kurunun 2. 3 – 2.5 kat artması, ihracatçıyı zor duruma sokuyor. Bu sürece dayanmak çok kolay değil. Sanayici, bu son dönemde üretilen politikalarla en mağdur olan kesim oldu. Sanayicinin 2024’te kamu tarafından desteğe, teşviğe ihtiyacı var. Özellikle finansman kısmında özel kredilerle ihracat, sanayi desteklenmeli. Dövizde artış derken volatilitesi yüksek bir durumda sıkıntı. Diğer göstergelerin artış hızında dolar kuru artışı olsun. Dolayısıyla yerel seçimler sonra politikalar değişecek beklentisi var. Yaşayıp göreceğiz. Odak yerel seçim olmuş durumda. Mart ayından sonra dışarıdaki gelişmelere içeredike politikalara bakarak yönümüzü bulmaya çalışacağız.”