“Denizli’nin Geleceği Temiz Üretimde” projesinde sona gelinde. Proje kapsamında, TUBİTAK-MAM kanalıyla Denizli tekstil ve hazır giyim sektöründe boya-terbiye alanında faaliyet gösteren kırk işletmede enerji, su, kimyasal ve hammadde verimliliğine yönelik etütler gerçekleştirildi. Her işletme özelinde kaynak verimliliğine yönelik fizibilite raporları oluşturuldu. Kırk işletmenin tamamının konsolide verileri ele alınarak boya-terbiye sektörü için kılavuz niteliğindeki bir konsolide rapor hazırlandı. Ayrıca on sekiz aylık proje süresince firmalara teorik ve uygulamalı eğitimler verildi, saha çalışmaları yürütüldü, sahada birebir danışmanlık hizmetleri verildi.
“DENİZLİ VE TÜRKİYE AÇISINDAN BİR İLK OLDUĞUNU SÖYLEMEK MÜMKÜN”
Tekstil boya-terbiye sektörünün kaynak verimliliği bakımından en net fotoğrafının çekildiği projeden övgüyle bahseden Denizli Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Selim Kasapoğlu, “ Projede iki farklı yönden büyük başarıya imza atıldı. Birincisi, çalışmanın tekstil boya-terbiye sektöründe bir örneklem kitleye yönelik olarak değil, sektörün tamamını kapsar nitelikte yapılması. Bu bakımdan kırk firma ile sektörde yer alan işletmelerin %90’ından fazlası çalışmaya dahil edilmiş durumda. Bunun Denizli ve Türkiye açısından bir ilk olduğunu söylemek mümkün. Ulusal çapta yürütülen benzer projelerde bu kadar sürede ancak sınırlı sayıda işletmede ve sektörün içindeki bir örneklem kitlede etütler yapıldığını görüyoruz” dedi.
“YATIRIMLARIN GERİ DÖNÜŞÜ SAĞLANABİLECEK”
“Projenin ikinci ve esas büyük başarısı ise işletmelere özel hazırlanan fizibilite raporları doğrultusunda firmaların yapacakları kaynak verimliliği yatırımları için fon sağlanacak olmasıdır. Hazırlanan işletmeye özel fizibilite raporları neticesinde belirlenen yatırım ihtiyaçlarının desteklenmesi için uygun programlara başvuru yapılarak yatırımın finansmanı konusunda destek sağlanacak. Bu konuda Güney Ege Kalkınma Ajansı ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile temaslarımızda büyük bir mesafe kat ettik. Bu firmalarımızın fizibilite raporlarında öngörülen yatırımları gerçekleştirmeleri için en azından faizsiz kredi şeklinde bir finansman desteğinin sağlanacağı müjdesini şimdiden verebilirim. Etüt çalışmalarının sonuçlarına ve boya-terbiye sektörümüzün kaynak verimliliği bakımından mevcut durumuna değinecek olursak, TUBİTAK-MAM aracılığıyla sahada yaptığımız etüt çalışmaları neticesinde, 3 tesisin uluslararası bir standart olan Avrupa Birliği BREF dokümanı çerçevesinde yüksek enerji tükettiği, diğerlerinin ise genellikle bir kilogram ürün başına 8-10 kilovatsaat enerji tüketerek üretim yaptığını tespit ettik. İşletmelerin enerji tüketimlerinin yaklaşık %82’sini kömür, %13’ünü doğalgaz ve %5’ini ise elektrik oluşturuyor. Sahada tespit edilen enerjiye yönelik iyileştirmelerin hayata geçirilmesi için kırk tesisin ihtiyaç duyduğu toplam yatırım bedeli 8,6 milyon Euro olup, bu yatırımın yapılması halinde elde edilecek yıllık tasarruf miktarının 8,2 milyon Euro olacağı hesaplandı. Buradan da görüyoruz ki; kırk işletmemizin genelinde enerji verimliliği bakımından önerilen yatırımların gerçekleştirilmesi halinde elde edilen tasarrufla bir yıl gibi kısa bir sürede yatırımların geri dönüşü sağlanabilecek”
“DÖNÜŞÜM SÜRECİ HIZ KAZANACAKTIR”
“Yakıt tüketiminden kaynaklı olarak yıllık bazda yaklaşık 1,1 milyon ton karbondioksit emisyonuna sebep olan işletmelerin, proje kapsamında tespit edilen iyileştirmeleri hayata geçirmesiyle karbondioksit emisyonunu yıllık 0,9 milyon ton mertebesine kadar düşürebileceğini tespit ettik. Sektörün ana girdilerinden olan su tüketiminde ise kırk adet işletmenin yıllık ortalama su tüketimi yaklaşık 21 milyon metreküp olarak belirlendi. Ortalama spesifik su tüketimleri bir kilogram ürün başına 80 litre seviyelerinde gerçekleşiyor. Bu değerler uluslararası standartlarda öngörülen referans aralıklarda yer almakla birlikte, su tüketimini daha da azaltmaya yönelik çok sayıda fırsat da yaptığımız etütler sırasında tespit edildi. Tespit edilen bir diğer önemli sonuç da su ve enerji tüketimine bağlı olarak kimyasal tüketimlerinin de azaltılabileceği oldu. Sektörde su, enerji ve kimyasal üçgeninde önemli bir tasarruf potansiyelinin olduğu projenin en önemli çıktıları arasında yer alıyor. Kırk firmamızın toplamında konsolide ve ortalama verileri içeren daha detaylı raporumuzu 18 Ekim’de gerçekleştireceğimiz proje kapanış toplantısında kamuoyuyla paylaşıp ardından yayınlayacağız. Konsolide raporda yer alan ve uygulanması önerilen “Mevcut En İyi Tekniklerin (MET)”, Denizli İli başta olmak üzere Türkiye’de faaliyet gösteren tekstil boya terbiye sektöründeki firmalarımızda uygulanması ile sektör yeşil dönüşüme bir adım önde başlayacak ve dönüşüm süreci hız kazanacaktır”