Beyecesultan Höyüğünde kazı çalışmaları devam ediyor. Kazı başkanı Ege Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Eşref Abay'dan bölgede gerçekleştirilen kazılarla ilgili bilgi verdi.Kazıların 1954 yılında ilk kez İngilizler tarafından başlandığını belirten Abay, “Mevcut bu kazı alanımızın biraz daha ilerisinde bir alan var. Burada ova seviyesinin 4 metre aşağısına inip derin bir kesit açarak bu alanın yerleşim yeri olarak tarihini belirlemişler.

Beyecesultan Kazi (3)

Bu çalışmaya göre burada ilk yerleşim milattan önce 5 bin yıllarına yani Geç Kalkolitik döneme tarihleniyor. Ve o günden sonra Selçuklu dönemine kadar her dönem burası yerleşim görmüş. 40 küsür yerleşke tabakası var. Beycesultan Höyüğü, Batı Anadolu’nun en büyük yerleşim yeri. Anadolu’da böylesi sürekli yerleşim görmüş höyükler gerçekten çok sınırlı. O yüzden Beycesultan Höyüğü bu anlamda da çok önemli. Bizde 2007 yılında başladık kazı çalışmalarına. Mevcut kazı alanına önem verdik. Selçuklu ve Bizans yerleşim tabakalarının altına indik. Genç Tunç Çağı dediğimiz M.Ö. 1700 ile 1200 yıllarına arasına tarihlenen bir döneme ait yerleşim yerlerini ortaya çıkardık. Her evin bir ocağı var. Kenarlarda da buğday ambarları var. Bir evde de depo odası vardı. Orada küpler bulduk. Onları da korunması için müzeye taşıdık. Evlerde döneme ait günlük kullanılan malzemeler bulduk. Tekstil malzemeleri, dokuma tezgahları bulundu” dedi.

Beyecesultan Kazi (5)

ŞEHİR YAKILIP YAĞMALANMIŞ”

Doğan: “Gazilerimizin Her Zaman Yanlarındayız” Doğan: “Gazilerimizin Her Zaman Yanlarındayız”

Kazının ortaya çıkardığı antik şehirle ilgili önemli bir bilgi de paylaşan Abay, “Burası büyük bir yangınla sona ermiş. O malzemeleri de yanmış şekliyle ortaya çıktık. Her evde insan iskeletleriyle karşılaştık. Yangından kaçamamışlar. Baktığımızda şehrin bir istilaya uğradığını düşünüyoruz. Çünkü deprem izin yok. Bütün şehir yanmış. İnsanlar hayatlarını kaybetmiş. Yaklaşık M.Ö. 1650 yıllarına denk geliyor. Hitit Kralı 1. Hattuşili’nin Batı Anadolu seferi var. Olasılıkla o sefer sırasında burayı istila etmiş ve yakmış. Yandıktan sonra şehir tekrar inşa edilmiş. Tapınaklar, evler… Kazı alanımızda bunları da o dönemin ikinci evresi olarak görüyoruz. Yaşam devam etmiş. İstila edildiği, yakıldığı dönemlerde biz buranın, şehrin ismini bulmaya çalışıyoruz. Hitit kaynaklarında bu bölgeyle ilgili birçok isim geçiyor. Burası bir başkent yapısı. Büyük bir şehir. Hangi beyliğin başkentiydi. Hala bir yazıt bulamadık. Geçen yıl bir Hitit Mühür Baskısı bulduk. Üstünde Luvice hiyeroglif vardı. İlk defa Beyecesultan’da bulabildiğimiz bir yazıt. Ama mühür üzerinde bir kadına aitmiş. Onun tasviri içinde çalışmalarımız sürüyor” dedi.

Beyecesultan Kazi (2)

Beyecesultan Kazi (1)-1

Muhabir: ÖZKAN TOKMAK