Asgari ücrette yapılan zam oranı çalışanların tepkisine neden oldu. 22 bin 104 TL olarak açıklanan asgari ücrete tepki çığ gibi büyüyor. Dün 167 sivil toplum örgütünün çağrısıyla Ankara Tandoğan mitinginde binlerce çalışan asgari ücret rakamına tepki gösterirken illerde de basın açıklamaları ile çalışanlar tepkilerini dile getirdiler.
KESK Denizli Şubeler Platformu'da, belirlenen asgari ücrete tepki için basın açıklaması gerçekleştirdi. Sendikaların çağrısıyla Candoğan Parkı’nda bir araya gelen kurumların açıklamasına siyasi partiler de destek verdi.
'ASGARİ ÜCRET PATRONLARIN RANTI İÇİN BELİRLENİYOR'
Platform adına basın açıklamasını BES Şube Başkanı Yusuf Yurdakul okudu. Yurdakul, ilk olarak Balıkesir'deki patlamada 11 işçinin kuralsız ve güvencesiz hale gelen politikalar yüzünden öldüğünü söyleyerek faciaların kaza olarak görülemeyeceğini ve sorumluların hesap vermesi gerektiğini söyledi.
Belirlenen asgari ücretin patronların ve sermayedarların rantı için belirlendiğini söyleyen ve "İktidar, bu tutumuyla en üst kademeden en alt kademeye kadar, kimin çıkarlarını koruduğunu ve kimleri göz ardı ettiğini bir kez daha göstermiştir" diyen Yurdakul şunları dile getirdi: "Asgari ücreti çocuklarına harçlık olarak verenler, çocuklarına harçlık veremeyecek duruma getirdikleri milyonlarca kişinin 2025 yılında alacağı asgari ücreti bu seviyede sabitlemiştir. Bu karar, önümüzdeki süreçte 16 milyon emekli ile 5 milyon kamu emekçisinin maaşlarına yapılacak artışa dair de bir sinyal niteliği taşımaktadır."
'BELİRLENEN ÜCRET EMEK KARŞITI POLİTİKALARIN SONUCUDUR'
22 yıllık iktidarın seçim dönemleri haricinde ücret artışlarını TÜİK’in düşük gösterdiği enflasyon rakamlarıyla sınırlı tuttuğunu belirten Yurdakul şu ifadeleri kullandı: "Yıllar boyunca izlenen emek karşıtı politikalar sonucunda dünya genelinde tamamen vasıfsız çalışanlara, işe başlangıç aşamasında ödenen bir ücret olarak kabul edilen asgari ücret, Türkiye’de ortalama ücrete dönüşmüştür. Asgari ücret artık yalnızca başlangıç ücreti değil, tüm ücret politikalarını belirleyen bir ölçüt hâline gelmiştir."
Yurdakul, son olarak şunları dile getirdi: "Tek çözüm, zamların ardı arkası kesilmeden devam ettiği ve emeğin kölelik düzenine mahkum edilmeye çalışıldığı bu koşularda; tüm emekçilerin, işçilerin insanca yaşayabileceği bir ücret düzeyine kavuşması ve yıllardır gasp edilen hakların geri alınması için ortak mücadelede birleşmesinden geçmektedir."
