DENİZLİ HABERLERİ

Çilek Üreticisi İsyanda

Girdi maliyetleri artan üretici hasat dönemi tüccardan maliyetin altında fiyat alınca isyan etti. Honaz’da kiraz üreticilerinin yaşadıkları bu kez Buldan’da çilek üreticilerinin başına geldi.

Denizli’de girdi maliyetlerinin ve yüksek enflasyonun belini büktüğü üreticinin yüzü hasat döneminde de gülmüyor. Maliyetin altında satış yapmak zorunda bırakılan üreticiler isyan ediyor. Honaz’da hasadına başlanan dış ticaret ürünü kirazda kilo fiyatının 200 liradan 80 liraya kadar gerilemesi çiftçiyi isyan ettirmişti. Benzer bir durum bu kez çilek üreticilerinin başına geldi. Ürünlerine 30 lira fiyat biçilen çilek üreticileri, tüccarların fiyat kırması ile şoke oldu. 20 liradan alım yapan tüccarlar, üretim ve hasat maliyetlerini karşılayacak bir fiyat vermeyince çilek üreticisi de isyan bayrağını açtı.

“VERİLEN PARA ANCAK AMELE PARASINA YETİYOR”

Buldan İlçesine bağlı Yeniçam Mahallesi’nde yıllardır organik çilek üretimi yapan Hüseyin Yangöz, girdi maliyetlerinin yükselmesine rağmen çilek fiyatının düşmesinin, üreticiye ölüme itmek olduğunu savundu. Yangöz, “Bölgemizde çilek hasadına Mayıs ayının ilk haftasında başladık. Çilek fiyatına o zaman 30 lira dediler.  O dönemde pazarlarda 80-100 liradan satılan çileği bizden 30 liradan almaya başladılar. Mayıs ayının sonuna gelirken şu anda çileğin toptan fiyatı 20-25 lira. Komisyoncu geliyor elindeki çilekte erginlik olgunluk varsa istediği fiyatı söylüyor. Belirli bir fiyat uygulaması yok. Üretici de ürettiği malı satmak zorunda olduğu için tek kelime konuşmadan malını vermek zorunda kalıyor. Çileği ameleler topluyor, amele fiyatı sürekli artıyor. Dün 25 kasa çileği 5 kişi ile topladım. Bin bir emekli toplayıp sattığım çileğin parası anca amele parasına yetiyor. Üreticiye bir şey kalmıyor. Yani komisyoncu tamamını götürüyor” diye isyan etti.

“KOMİSYONCU FİYAT DÜŞÜRDÜĞÜ İÇİN ELİMİZE AZ PARA GEÇİYOR”

Çilek tarlasını sezona hazırlamak için altı ay boyunca gece gündüz çalıştıklarını, yabancı otları yolup, ilaçlama yaptıklarına dikkat çeken Hüseyin Yangöz, “Çilek üretmek, üretilen çileği toplamak çok zor bir iş, çilek meyvesi çok narin. Çilek ermeye başladığında toplanıp, hızla tüketiciye ulaştırılması gerekiyor. Çileği toplamasak dalında çürüyüp gidiyor, toplayıp satamasak kasada çürüyüp gidiyor. Tüccarda bunu çok iyi bildiği için her şeyi bahane edip çilek fiyatını düşürüyor. Her şeyin fiyatı artarken bizim alın terimizle ürettiğimiz çileğin fiyatı düşüyor. Komisyoncu fiyat düşürdüğü için elimize az para geçiyor. Az parayı da ameleye dağıtıyoruz. Üreticiye bir şey kalmıyor” dedi.

AMELEDEN ÇOK ÇALIŞMAK ZORUNDAYIM

Kendi tarlasında ameleden daha çok çalıştığını anlatan Yangöz, tarladaki çileğin mutlaka toplanması gerektiğine dikkat çekti. Yangöz, “Tarlamda çilek çok belki 2 ton çilek çıkabilir. Ama ben artık ameleye çilek toplatmayacağım. Aşırı yüksek girdi maliyetleri nedeniyle bu sene çilek sezonunu kendi adıma kapatıyorum. Bu yıl hava şartları güzel gitti. Bu yıl çilek üretim yılıydı. Ama geçen yıl çilekten çok büyük zararlar ettik. Üretici ile tüketici arasındaki aracılardan sıkıntı yaşıyoruz. Devletimiz bu aracıları ortadan kaldırmalı. Üretici ile tüketici buluşturulmalı” ifadelerini kullandı.

MALİYETLER AĞIR, ÇALIŞACAK İŞÇİ DE YOK

Gençlerin artık tarlalarda çalışmadığını, tarlaya çalışmaya gelen amelenin yaş ortalamasının yüksek olduğunu ve hepsinin emekli olduğunu anlatan Yangöz, şöyle konuştu: “Çilek üretimin de maliyetimiz çok yüksek, işçi fiyatları çok yüksek. Tarlama çalışmaya gelen amelinin hepsi emekli, yaşlı. İşçi sıkıntısı çok büyük. Ekonomik kriz emekliyi şu anda perişan duruma soktu. Üretici üretemez duruma geldi. Tarlamda 15 dönüm çileğim vardı, 7 dönümünü bozdum neden bozdum işçi sıkıntısı, gübre sıkıntısı bunların hepsi beni etkilediği için. Geçen yıl 5 dönüm çilek tarlamdan hiç çilek almadan tarlada bıraktım. Sırf gübre alamadım ilaç atamadım komisyoncularda fiyatı 10 liraya 8 liraya düşürdü tarlada terk ettim çileğimi”

REKOLTE BEKLENENİN ALTINDA

Bu yıl hava şartlarının çilek üretimi acısından iyi gitmesine rağmen pahalı gübre fiyatları nedeniyle çileklere gübre veremediklerini, bu yüzden de verimin düşük kaldığının altını çizen Yangöz, “Çileklerimizde bu yıl yeterince gübre kullanamadık. Neden kullanamadık geçen yıl 500 liraya aldığımız gübre bu yıl 2 bin lira olmuş. Nasıl kullanırsın? Olduğu kadar dedik, olana bereket dedik karnımızı doyurmayı düşündük. Niye öyle dedik, çünkü yapamıyoruz üretemiyoruz işçi bulamıyoruz maliyetler yüksek olduğu için isteyerek yapmıyoruz. Şu anda üzerinde çilek var ama toplamaktan vazgeçiyorum sırf sıkıntılar var diye. Büyük şehirlerde duyuyorum bizim verdiğimiz fiyatın 3 katına çilek satılıyor. Kimler kazanıyor komisyoncular kazanıyor. Zenginler kazanıyor devletin üreticiyle bu ekonomik krizi çözmesi için ne yapması gerekirdi aracıları ortadan kaldırıp belirli maliyetlerle üreticiden aldığını tüketiciye buluşturması gerekir. Ama maalesef biz komisyoncuların, aracıların elindeyiz. Üretici günden güne zayıflıyor. Yoksulluğa sefalete itilmiş durumda” ifadelerini kullandı.

{ "vars": { "account": "UA-108757569-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }