“Bitkisel Üretimde Yeni Destekleme Modeli” başlıklı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’ne Çiftçiler Sendikası (Çiftçi-Sen) tepki gösterdi.
Çiftçi-Sen Genel Başkanı Ali Bülent Erdem ve Çiftçi-Sen Genel Örgütlenme Sekreteri Adnan Çobanoğlu konuya ilişkin ortak yaptığı yazılı açıklamada düzenlemenin çiftçilerin yararına olmadığını belirtti.
“Kararname ile Tarım ve Orman Bakanlığı hangi bölgede ne dikileceğine ne ekileceğine karar verecek” diyen Çiftçi-Sen Genel Başkanı Ali Bülent Erdem, “Yerel halkın kendi kültürlerine uygun ürünleri üreten çiftçiler, Bakanlığın belirlediği ürünü üretmediği için desteklemelerden yararlanamayacak, belki de bir ileri aşamada biyo-çeşitliliği korumaya, yerel halkın taleplerine uygun ürün üretmeye devam edenlere cezai yaptırımlar devreye girecek” ifadelerini kullandı.
YÖNETMELİK, ŞİRKETLERİN TALEPLERİNE UYGUN OLARAK DÜZENLENMİŞTİR
Erdem, Yönetmenliğin, küçük çiftçilerin ve köylülerin ihtiyaçlarından ziyade, tohumdan itibaren tarımsal üretimi, girdileri ve gıda ticaretini giderek daha fazla kontrol eden şirketlerin taleplerine uygun olarak düzenlendiğini belirterek; “AKP, 2006 yılında çiftçilerin binlerce yıl ıslah ederek ve geliştirerek bugünlere taşıdığı tohumları onların elinden alarak, her yıl tohum almaya mahkûm edecek ve tohumun kontrolünü şirketlere verecek tohumlukların kaydı, üretimi, sertifikasyonu, ticareti ve piyasa denetimini sağlama gerekçesiyle ‘tohumculuk kanunu’ çıkartmıştı. Şimdi ise, şirketlerin gıdayı denetlemelerini sağlayacak son adımlar, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın tarım arazilerine el koyma ve şirketlere kiraya verme yönetmeliği ile Cumhurbaşkanlığı’nın ‘Bitkisel Üretimde Yeni Destekleme Modeli’ kararnamesi ile atılmış oluyor" dedi.
'CEZAİ YAPTIRIMLAR DEVREYE GİRECEK'
Bu kararname ile Tarım ve Orman Bakanlığı, hangi bölgede ne dikileceğine ve ne ekileceğine karar vereceğini belirten Erdem, “Yerel halkın kendi kültürlerine uygun ürünleri üreten çiftçiler, Bakanlığın belirlediği ürünü üretmediği için desteklemelerden yararlanamayacak. Belki de bir ileri aşamada, biyoçeşitliliği korumaya ve yerel halkın taleplerine uygun ürün üretmeye devam edenlere cezai yaptırımlar devreye girecek. Tıpkı ‘Tohumculuk Yasası’ sonrası atalık ve sertifikasız tohumları satanlara para cezası uygulandığı gibi. Bakanın açıklamasına göre ‘planlı üretim yapan, yani Bakanlığın dayattığı ürünleri üreten üreticilerin ‘mazot maliyetinin yüzde 100’ü ve gübre maliyetinin yüzde 50’si karşılanacak’. Tabii ‘gübre maliyeti’ diye bahsedilen, kimyasal gübre maliyetidir. Görüldüğü gibi, bütün destekler endüstriyel üretim içindir. Bir yandan ‘küresel iklim krizi’nin ve susuzluğun yarattığı sorunlardan bahsedilirken, diğer yandan enerjiye, suya ve kimyasala bağımlı bir üretim sistemi geliştirilmek istenmektedir" ifadelerini kullandı.