Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Hastaneleri Nefroloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Belda Dursun, 13 Mart Dünya Böbrek Günü dolayısıyla önemli açıklamalarda bulundu. Kronik böbrek hastalığının dünya genelinde ciddi bir sağlık sorunu olarak her geçen gün arttığını dile getiren Dursun, hastalığın erken teşhis edilmediği takdirde ağır sonuçlara yol açabileceğini belirtti. Her yıl Mart ayının ikinci Perşembe günü kutlanan Dünya Böbrek Günü’nün bu yıl 13 Mart’a denk geldiğini hatırlatarak, toplumsal farkındalığın artırılmasının hedeflendiğini aktardı.

HASTALIK SİNSİ İLERLİYOR

Kronik böbrek hastalığının genellikle belirti vermeden ilerlediğine dikkat çeken Prof. Dr. Dursun, bu durumun erken tanıyı zorlaştırdığını ifade etti. “Hastalığın sinsi bir şekilde ilerlemesi, çoğu zaman fark edilmesini engelliyor. Bu nedenle düzenli sağlık kontrolleri büyük önem taşıyor” diyen Dursun, dünya genelinde hastalığın görülme oranının %10-12 civarında olduğunu belirtti. Türkiye’de ise Türk Nefroloji Derneği’nin tarama çalışmasına göre bu oranın %16’ya yaklaştığını ve durumun ciddiyetinin altını çizdiğini vurguladı.

RİSK FAKTÖRLERİ NELER?

Aile Hekimliği Sisteminde Yeni Dönem Aile Hekimliği Sisteminde Yeni Dönem

Prof. Dr. Dursun, kronik böbrek hastalığına yakalanma riskini artıran unsurları detaylı bir şekilde sıraladı. Kontrolsüz şeker hastalığı, hipertansiyon, kalp hastalığı, obezite, ileri yaş, ailede böbrek hastalığı öyküsü, sigara kullanımı, sık ağrı kesici tüketimi ve ürolojik problemler gibi faktörlerin riski yükselttiğini belirtti. “Bu risk faktörlerine sahip bireylerin daha dikkatli olması ve düzenli tarama yaptırması gerekiyor” şeklinde konuşan Dursun, hastalığın erken dönemde tespit edilmediği takdirde son dönem böbrek yetmezliği, kalp-damar sorunları ve hatta ölümle sonuçlanabileceğini ifade etti.

ERKEN TEŞHİS HAYAT KURTARIYOR

Erken tanının önemine vurgu yapan Prof. Dr. Dursun, basit yöntemlerle hastalığın önüne geçilebileceğini aktardı. “Basit kan ve idrar testi ile böbrek fonksiyonlarının yılda en az bir kez kontrol ettirilmesi önemlidir” diyen Dursun, herkesin özellikle risk grubundakilerin bu testleri ihmal etmemesi gerektiğini belirtti. Erken teşhis edilip tedavi edilmeyen hastalığın ilerleyerek diyaliz veya böbrek nakli gibi ciddi tedavilere ihtiyaç duyulmasına yol açtığını da ekledi.

KORUYUCU ÖNLEMLER ŞART

Kronik böbrek hastalığının önlenmesinde koruyucu hekimliğin kritik bir rol oynadığını ifade eden Dursun, alınabilecek önlemleri sıraladı. “Böbrekler için risk oluşturan ilaçların kullanımı, ilaçlı tomografi gibi işlemler öncesi ve sonrası böbrek fonksiyonlarının izlenmesi gerekiyor. Ayrıca yeterli su tüketimi ve gereksiz ilaç kullanımından kaçınılması şart” şeklinde konuşan Dursun, sıcak iklimlerde yaşayanların su alımına daha fazla özen göstermesi gerektiğini vurguladı. Hekim kontrolü olmadan ilaç veya ürün kullanımının da böbrek sağlığını tehdit ettiğini dile getirdi.

TOPLUMSAL SORUMLULUK VURGUSU

Prof. Dr. Dursun, böbrek sağlığının korunmasının sadece bireylerin değil, toplumun tüm kesimlerinin sorumluluğunda olduğunu belirtti. “Çocukluk çağından itibaren şişmanlık, şeker hastalığı ve hipertansiyonun önlenmesi büyük önem taşıyor. Aşırı tuzlu ve kalorili beslenme terk edilmeli, düzenli egzersiz bir yaşam biçimi haline getirilmeli” diyen Dursun, sigara ve alkolden uzak durulmasının da elzem olduğunu aktardı. Gereksiz ağrı kesici kullanımının bırakılması ve düzenli sağlık kontrollerinin yapılması gerektiğini de sözlerine ekledi.