Büyük Menderes İnisiyatifi Candoğan Parkında basın açıklaması yaparak ekolojik yerel yönetimler çağrısı yaptı. Yerel seçim öncesi yapılan basın açıklamasına KESK bileşeni sendikalar, sivil toplum örgütleri yanı sıra CHP, DEM Parti, EMEP ve TİP Denizli Büyükşehir Belediye Başkan Adayları katılım gösterdi.
BMİ adına basın açıklamasını okuyan Dr. Azime Satır Bilgiç, ekolojik yaşam alanlarının savunucusu olduklarını doğayı ve canlı yaşamını esas aldıklarını belirterek, “Kentimizde ciddi ekolojik tahribatlar yaşanmaktadır. İlimizin farklı bölgelerinde sermaye ve rant adına doğa hakkı ihlalleri gerçekleşmektedir. Büyük Menderes Nehri her geçen gün daha fazla kirlenmektedir. Endüstriyel ve kentsel atıklar, kanalizasyon sorunları, tarım ilaçları gibi etkenler sularımızı zehirlemektedir. Dahası Sarayköy ve çevresine yapılan onlarca Jeotermal Enerji Santrali (JES) de havaya saldıkları hidrojen sülfür (H2S), karbondioksit (CO2) vb. zararlı atıklar, doğrudan B. Menderes’e deşarj edilen veya yüzeysel yapılan re-enjeksiyona bağlı toprağa karışan bor, arsenik, kadmiyum vb. ağır metaller içeren akışkanlar yeni kirlilik kaynakları olmuştur. Sulanan topraklarda tarım yapılamaz hale gelmekte yetişen gıdalar kirlenmektedir. Tüm bunların sonucunda insan sağlığı ve canlı yaşamı ciddi tehdit altındadır.” Dedi.
Açıklamada ayrıca; “Kentsel dönüşüm ve rekreasyon çalışmaları adına ormanlar ve yaban hayvanlarının yaşam alanları yok edilmiştir. Endüstriyel atıklar, sazlıkların kesilmesi ve kontrolsüz avcılık ile Çürüksu Vadisi, Acıgöl, Işıklı ve Süleymanlı göllerindeki yaban hayat yok edilmiştir. Ekolojik yaşam alanlarının savunucusu olan bizler doğayı ve canlı yaşamını esas almaktayız” denildi.
ÇAĞRIDA BULUNDULAR
Ekosistemi yok eden saldırılara karşı ekolojik bir yönetim anlayışının belirlenmesi gerektiği çağrısında bulunan inisiyatif üyeleri başkan adaylarına taleplerini şu şekilde sıraladı:
- Her türlü faaliyette ‘doğa ve canlı yaşamı yararı’ esas alınmalıdır. Oluşabilecek tahribat ve yıkımların yaşanmaması için üstün çaba sarf edilmelidir.
- Kentin belleği yol göstericimizdir. Geçmiş kimliğimizi oluşturan değerlere sahip çıkılmalıdır. Tarihsel birikimlerimize, kültürel varlıklara; dil, din, inanç ve göreneklere sahip çıkılmalı, korunmalı ve geliştirilmelidir.
- Tarım ve gıda politikalarında kendi kendine yeterlilik ilkesi esastır. Toplumun gıda güvencesi her zaman ön plandadır. Tarımsal alanda oluşan sorunların giderilmesi, doğru tarımsal önlemlerin alınması, sulama sorunlarının giderilmesi önem verilmesi gereken konulardır. Bu alandaki enerji üretimi kaynaklı tehditlerin yok edilmesi için çaba gösterilmelidir.
- Ortak yaşam alanlarına sahip çıkılmalı jeolojik miras korunmalıdır. Nehirler, ormanlar, koruluklar, meralar, yer altı-yer üstü su varlıklarına sahip çıkılmalıdır. Pamukkale, Karahayıt, Kaklık Mağarası, Kısık Kanyonu, Yenicekent Kaplıcaları vb. jeolojik miraslar korunmalıdır.
- Menderes Havzası üzerinde yaşanan her türlü kirliliğin engellenmesi için tüm hukuksal ve yasal yollar denenmelidir. Nehrin temizliği, havzanın doğasının korunması için hiçbir fedakarlıktan kaçınılmamalıdır. Özellikle Jeotermal Enerji Santralleri (JES) ve Hidroelektrik Santralleri (HES) ile Biyokütle Enerji Santralleri (BES), mermer, krom ve kömür ocaklarından kaynaklı doğa tahribatı, tarımın ve insan sağlığının büyük tehdit unsurlarıdır. Bu konuda gerekli bilimsel çalışmalar yapılmalıdır. Ayrıca Büyük Menderes Nehri’nin kirliliğinin önlenmesi adına nehrin kirlenmesinde rolü olan tüm yerel yönetimlerle işbirliği yapılmalıdır.
- Denizli, fay hattı üzerinde kurulu bir kent. Depremlere ve afetlere karşı dirençli ama aynı zamanda ekolojiyi önceleyen bir şehir planlaması anlayışıyla hareket edilip güvenli bir yaşam sağlanmalıdır.
- Doğal yaşamın bir parçası olan sahipsiz hayvanların suya ve yiyeceğe ulaşımı sağlanmalı, gerekli aşılamaları yapılarak insanlarla birlikte yaşamalarına, sokaklarda sayıları tolerans limitleri içerisinde kalmak kaydıyla özgürce dolaşmaları sağlanmalıdır.
- Yerel yönetimlerin çevre komisyonlarında yürütülen çalışmalara sivil toplum kuruluşlarının (TMMOB vb.), ekoloji dernek ve örgütlerinin (Büyük Menderes İnisiyatifi/BMİ vb.) katılımları sağlanmalıdır.
-Kentsel dönüşümü rant ve bölüşüm olarak görmeyen, toplu taşımacılığı her zaman önceleyen, çevre sorunlarına azami duyarlı olan, yeşil alanları ve vadileri imara açtırmayan bir anlayışta olunmalıdır.
-Doğayı önceleyen ekolojik bir kent oluşturmanın yolu, doğa ve toplum yararını esas alan politikalardan geçmelidir. Toplumun kent yönetimine katılma mekanizmaları bir an önce yaratılmalıdır. Ekolojik bir kent demek örgütlü ve demokratik bir kent demektir.