Dünya su günü nedeniyle BMİ dönem sözcüsü Mustafa Çallıca tarafından yapılan açıklamada, Dünya Su Gününün bu yılkı temasının “Barış İçin Su” olduğu belirtilerek, “Bugün Dünya Su günü. Birleşmiş Milletler 31 yıl önce bugünü ‘Dünya Su Günü’ olarak ilan etmiştir. Bu yılın Dünya Su Günü teması; “barış için su”dur. Bütün canlıların sağlıklı yaşamını sağlayan, ekosistemin vazgeçilmez kaynağı sudur. Yerkürenin dörtte üçü sularla kaplı olmasına rağmen kullanılabilir su miktarı %2,5, içilebilir su miktarı ise %1’in altına düşmüştür. Kısıtlı olan ve yerine koyabileceğimiz başka bir madde olmayan su, aynı zamanda önemli bir stratejik varlıktır. Birleşmiş Milletler’in açıkladığı gibi su; barış ortamı da yaratabilir, çatışmaları tetikleyerek savaşlara da yol açabilir. Su, azalmış veya kirlenmiş olduğunda ya da insanlar arasında paylaşım ve erişim adaletsizliği bulunduğunda topluluklar ve ülkeler arasında çözümü zor sorunlara yol açabilir. Bugün hala nüfusu 2 milyardan fazlaolan ve güvenli suya erişilemediği dünyamızda, hepimiz su etrafında birleşmeli ve suya sahip çıkmalıyız.
Halk sağlığı, gıda güvenliği, gıdaya ulaşım ve toplumun refahı; suyun korunmasına, yönetimine, erişimine ve paylaşımına bağlıdır. Dünya su kanunu kullanım öncelikleri sıralamasında içme ve kullanma suyu 1. sırada yer almaktadır. Sonra sırasıyla çevre, tarım ticaret, enerji ve son olarak da maden, turizm, rekreasyon ve buna benzerleri yer almaktadır. Ülkemizde Denizli’nin de içinde bulunduğu Büyük Menderes havzası, yer üstü ve yeraltı su kaynakları açısından sıkıntılı bir bölgedir ve su fakirliği çekmeye doğru hızla gitmektedir. Su tarih boyunca hep stratejik varlıktı.” Dedi.
1900 YIL ÖNCE 14 MADDELİK SU KANUNU ÇIKARILDI
Çallıca, 1900 yıl önce antik kent Leodikya’da su için 14 maddelik su kanunu çıkarıldığını belirterek, “O yıllarda suyun yaşamsal önemine, korunmasına ve paylaşımına gösterilen duyarlılıkta bugün bir arpa boyu alınamamıştır. Bugün geldiğimiz nokta; sularımız hızla kirlenmektedir ve azalmaktadır. Her geçen gün çarpık kentleşme ve imar aflarıyüzünden suya, su havzalarına ve kaynaklarına saldırı artmaktadır. Geleceğimiz için Büyük Menderes havzası, Büyük Menderes nehri ve onu besleyen kolları acilen insandan kaynaklı saldırılardan korunmalıdır. Denizli'nin en önemli iki su rezervi olan Gökpınar Barajı ve Akbaş Barajı öncelikle içme kullanımı amaçlı olarak kaynağından musluklarımıza kadar koruma ve güvenlik altına alınmalıdır. “Suyun barış gücü”nü Denizli'den dünyaya duyurmak için yarın çok geç olmadan, suya bağlı göçler oluşmadan, gıda krizleri yaşanmadan, yeraltı ve yerüstü su kaynaklarını ve varlıklarını korumak zorundayız. Vazgeçilmez temel hak ve kamusal değer olan suyun halk adına kamulaştırılması, yönetilmesi, erişimi ve paylaşımı için gelecek nesillere olan sorumluluğumuz için siyasal iktidarı, yerel yöneticileri ve halkımızı suyuna sahip çıkma görev ve sorumluluğuna davet ediyoruz.” Dedi.