Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, doğalgaz ve elektrik fiyatlarına zam iddialarına dair konuştu. Bayraktar, AK Parti Grup Toplantısı öncesinde basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bayraktar, "2025 yılında doğalgaz ve elektriğe zam yapılacağı" iddialarına cevap verdi.
Bayraktar, "Zamla alakalı herhangi bir şeyimiz yok. Ama Türkiye'de elektrik ve doğal gazda çok ciddi şekilde devletimizin desteği var. Bu desteklerimizin gerçekten ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza yansıması noktasında; desteğe ihtiyaç duymayan, tüketimi yüksek olan grupların, elektriğin ve doğal gazın gerçek maliyetlerini karşılamasıyla alakalı bir düşüncemiz var" ifadesini kullandı.
YENİ DÜZENLEMEDE NELER VAR?
Türkiye'de hane halkı başına ortalama 200 kilovatsaatlik bir tüketimin olduğunu belirten Bayraktar, "Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun yaptığı son düzenlemeyle iki katından daha fazla, yani ayda 417 kilovatsaat tüketimi olan vatandaşlar, konutlar, elektriğin gerçek maliyeti neyse onu inşallah şubat ayından sonra ödemeye başlayacaklar. Yapılan düzenleme esas itibarıyla budur. Dolayısıyla Türkiye ortalamasında tüketim yapıyorsan, 200 kilovatsaat tüketiyorsan ayda 414 lira fatura ödüyorsun. Ocakta da 414 lira ödemeye devam edeceksiniz. Ama normal tüketimin iki katından daha fazla, ayda bin 50 liralık fatura geliyorsa zaten 414 kilovatsaat tüketimi aşıyorsun demektir. Dolayısıyla desteklenecek grupta değilsin demektir" diye konuştu.
1,2 MİLYON ABONE BUNDAN ETKİLENEBİLİR
Bayraktar, Türkiye'de 40 milyon mesken abonesi bulunduğunu aktararak, "Bunun sadece yüzde 3'ü, 1,2 milyon abone bundan etkilenebilir. Bunlar da yüksek tüketim grubu olan, evi büyük olan, evinde daha çok elektrikli eşya kullanan, belki elektrikli aracı olan kesim; bunlar da elektrik fiyatını daha maliyetine uygun şekilde ödeyecek. Düzenleme bunu içeriyor" dedi.
Bayraktar, "Yüksek tüketimi olan kişilerin elektriği demek ki karşılayabilecek mali durumları var. Elbette ki burada istisnalar yapacağız. Camiler, cemevleri onlar zaten mesken grubunda. Onlar yine o istisnalarla devam edecek. Öyle özel hassasiyet gösterdiğimiz yerler var ama hakikaten bir desteğe, ilave devletin sübvansiyonuna ihtiyaç duymayan kesimlere de bunu vermenin anlamlı olmadığını düşünüyoruz" değerlendirmesinde bulundu.