Tarım ve Orman Bakanlığı, Arpacı’nın soru önergesine verdiği yanıtta, orman yangınlarıyla mücadele için 22 uçak, 9 helikopter ve 12 İHA satın alındığını açıkladı. Bakanlık, 2 yönetim uçağı, 20 söndürme uçağı, 6 yönetim helikopteri, 3 yangın söndürme helikopteri ve 12 İHA’nın envantere eklendiğini bildirdi. Ayrıca, 8 yerli yangın söndürme helikopteri üretimi için TUSAŞ ile sözleşme imzalandığı belirtildi.
Bakanlık, 184’ü akıllı olmak üzere 776 gözetleme kulesi, 1686 arazöz, 2655 ilk müdahale aracı ve 831 iş makinesinin de yangınlarla mücadelede kullanıldığını ifade etti. Hava ve kara araçlarının, meteorolojik verilere göre proaktif olarak bölgeler arasında kaydırıldığı vurgulandı. Ayrıca, 15.500 yangın işçisi, 4.000 teknik personel, 5.500 orman muhafaza memuru ve 127 bin gönüllünün yangınlarla mücadelede görev aldığı kaydedildi.
ARPACI: “KİRALAMA POLİTİKASI RANT KAPISIYDI”
Arpacı, Bakanlığın yanıtını eleştirerek, yıllarca kiralama politikasıyla kamu kaynaklarının israf edildiğini savundu. “Kendi hava gücümüzü kurmak varken neden yıllarca kiralama yöntemiyle milyonlarca lira heba edildi? Bu süreçte kimler zengin edildi?” diye soran Arpacı, “Şimdi uçak alımı yaptıklarını açıklıyorlar, ancak bu, yılların kaybını telafi etmez” dedi.
“YEREL YÖNETİMLERE YETKİ VERİLSİN”
Arpacı, orman yangınlarıyla mücadelede yerel yönetimlere yangın söndürme uçakları ve hava araçları edinme yetkisi verilmesini öngören bir kanun teklifi sunduklarını hatırlattı. “Merkezi yönetimin yetersiz kaldığı bu mücadelede belediyelerin de kendi hava araçlarını edinmesi hayati önem taşıyor” diyen Arpacı, yerel yönetimlerin güçlendirilmesiyle yangınlarla daha etkin mücadele edilebileceğini vurguladı.
Arpacı, Bakanlığın yeni adımlarının geçmişteki ihmalleri telafi etmeyeceğini belirterek, doğa ve kamu bütçesinin korunması için zamanında doğru adımların atılması gerektiğini sözlerine ekledi.
