Milas İkizköy’deki kömür maden sahasının genişletilmesi çalışmalarına karşı Akbelen Ormanı’nı korumak için iki yıldır süren doğa nöbeti, 16 gün önce ormanın kesilmeye başlamasıyla direnişe döndü. TBMM bugün muhalefetin çağrısı ile Akbelen’i özel oturumda görüşecek.
CHP ve muhalefet partilerinin olağanüstü toplantı başvurusu üzerine bugün toplanacak olan TBMM Genel Kurulu'nda, Akbelen Ormanı’ndaki ağaç kesimine ilişkin genel görüşme önergesi görüşülecek. Akbelen köylüleri de 200 milletvekilinin hazır bulunması halinde yeter sayıya ulaşarak gerçekleştirilecek olan TBMM Genel Kurulu'na izleyici olarak katılacak.
Dün Akbelen’den hareket ederek Meclis toplantısına katılmak için Ankara’ya doğru yola çıkan köylüler, aynı sorunlarla mücadele eden Avdan köylülerini ziyaret etti. Saat 17.00 civarında Avdan’a gelen İkizköy köylüleri burada “Her yer Akbelen, her yer direniş, her yer Avdan her yer direniş” sloganlarıyla karşılandılar. Toplantıya, Avdan muhtarı ve Büyük Menderes İnsiyatifi ev sahipliği yaparken Denizli’den gelen siyasi parti, oda ve sendika temsilcileri destek oldu.
“AKBELEN MÜCADELESİ AYNI ZAMANDA AVDAN MÜCADELESİDİR”
Toplantıda Büyük Menderes İnsiyatifi adına söz alan Ahmet Ergun Akbelen’den gelen misafirleri selamlayarak hoş geldiniz dedi. Avdan köylülerine seslenen Ahmet Ergun; “Şu anda Muğla’nın Milas İlçesi Akbelen beldesinde ormanlarını günlerdir savunarak doğanın, çevrenin, havanın ve suyun korunması adına kendilerini ağaçlara, topraklara siper eden arkadaşlarımız aramızda. Bu arkadaşlarımız uzunca bir mücadele sonucunda Akbelen’de gerçekleştirilen orman katliamını Türkiye gündemine taşıdıkları gibi konunun TBMM’nde görüşülmesini sağladılar. Avdan’a, sizlerinde desteğini almaya gelen Akbelen direnişçileri yollarına devam ederek yarın Ankara’da olacaklar. Akbelen’in mücadelesi aynı zamanda Avdan’ın da mücadelesidir.” Dedi.
“DİRENMEKTEN BAŞKA BİR YOLUMUZ YOK”
Avdan ziyaretinde konuşan İkizköy Çevre Komitesi’nden Hasan Yorulmaz, dört yıldan beri bu mücadelenin içinde olduklarını söyleyerek; “Biz İkizköylüler, Karacahisarlılar, Çamköylüler Akbelen’in çevresindeki köylüler buradayız. 1986 da Yeniköy Termik Santrali kuruldu ve oradaki kömür yatakları işletilip termikte yakmaya başlanıldı. Bunun sonucu olarak bugün nerdeyse Milas Ören bucağından Çamköy’e kadar yaklaşan bir kömür sahası var. Bu saha şu anda ölü bir durumda. Yani kömür çıkarıldı her taraf bir cehennem bir çöl haline geldi. Bunun sonuca olarak bizlerde yıllardan beri bu kömürden, kömürün çıkardığı zehirli gazlardan çok rahatsız olduk. Rahatsız olduk kelimesi az gelir. Bundan büyük zarar gördük. Termikin dumanı gündüz az çıkar, sabaha karşı onu salıverirler ve ne kadar pisliği varsa gecenin ayazı ile bizim özellikle alçak kesimlerde dere boylarına çöker. Ağaçlarımız yıllardan beri ürün vermez oldu. O topraklar da binlerce zeytin ve ceviz ağaçları vardı. Buralar hep gitti. Şimdi geldi Akbelen ormanlarına dayandılar. Ve bu ormanı da almak için, cehennem çukurunu daha da büyütmek için uğraşıyor. Bununla da kalmayıp bizim arazilerimize ve zeytinliklerimize göz dikti. Kömür olmayan yerleri bile ruhsat alanı içine aldılar. Biz bütün bu olaylara sessiz kalamadık. Ellerimizle yetiştirdiğimiz, omuzlarımızla tenekelerle su çekerek yetiştirdiğimiz ağaçlara bugün sahip çıkıyoruz. İkizköy halkı bu durumdan çok şikayetçi ve büyük zarar görmektedir. Böyle bir durumda biz direnmekten başka bir yol göremiyoruz.” Dedi.
“BİZ VATAN İÇİN YOLLARA DÜŞTÜK”
İkizköy Çevre Komitesi Sözcüsü ve direnişin simge ismi Necla Işık da yaptığı konuşmasında Avdan köylülerine seslenerek kaderlerimiz aynı dedi. Necla Işık, “Siz burada kömür belasını baş etmeye çalışıyorsunuz, biz de orada kömür ve termik santralleriyle baş etmeye çalışıyoruz. Bugün Ankara yoluna düştük. Sadece Akbelen için değil, meclis Akbelen için toplanıyor ama biz Avdan için de yollara düştük, İkizköy için de yollara düştük, vatan için yollara düştük. Bu kömür belasını hep birlikte def edeceğiz buralardan. Tütünümüzü çaldılar şimdi zeytinimizi ve toprağımızı çalıyorlar. Ama biz vermeyeceğiz. Biz sonuna kadar direneceğiz. Bu topraklar bizim, atalarımızdan bize miras kaldıysa, buralarda yetişen bizlersek, biz nasıl devir aldıysak bizde o şekilde devredeceğiz çocuklarımıza, gençlerimize. Şunu bilin yalnız değilsiniz. 15 gün oldu Akbelen’e gireli. Her ağaç kesildiğinde bizim kolumuz kanadımız kesildi. Biz sizlerden güç alarak yolumuza devam edeceğiz. Birlikte başaracağız” dedi.