Denizli’nin Acıpayam ilçesinde Dalaman Çayı üzerinde yapılmak istenen HES projesi için aralık ayında ‘ÇED olumlu’ kararı verilmişti. Cohen Enerji Grup A.Ş tarafından yapılmak istenen Karaismailler Regülatörü ve HES projesine karşı köylüler dava açma hazırlığında. Büyük Menderes İnisiyatifi, HES projesinden etkilenecek olan Alcı mahallesinde (Köyü) halk toplantısı yaparak HES’lere ve dava süreçlerine ilişkin bilgilendirme yaptı. Yapılan konuşmalarda, şirketin Dalaman suyunu 49 yıllığına kiralayacağı ve uzatma hakkı olacağına dikkat çekilirken tarımsal sulamanın zarar göreceğine dikkat çekildi. Ayrıca köylülerin kamulaştırma ile köyden çıkarılacağı ve köylerin sular altında kalacağı belirtildi.
“BİRİLERİNE FAYDALI AMA VATANDAŞA NE KADAR FAYDALI?”
Büyük Menderes İnisiyatifi’nden Mustafa Çallıca, Dünya Ekonomik Forumu’nda tartışılan konulara atıf yaparak, “Devletin resmi sayfasındaki bilgiler maalesef nedense hep geçmiş yılların bilgilerini sunuyor. Aslında dünyada daha hızlı değişiyor iklim. Daha geçen hafta Dünya Ekonomik Forumu toplantısında süper güçler, sermaye, uzmanlar diyor ki ‘Gelecek 10 yıldaki en büyük risk iklim olayları. Dünyadaki doymayan güçler, süper sermaye böyle bir deklarasyon yayınladığı halde doğamızı suyumuzu kirlettiğimiz yetmiyor gibi ormanlarımızı kendi geleceğimizi de yok etmeye başladık” ifadelerini kullandı. Çallıca HES’in vereceği zararlara ilişkin bilgiler paylaşarak ‘Anayasada’dan aldığımız görev ve sorumluluk bilinciyle mücadele edeceğiz” dedi. İnşaat Mühendisi Arif Çetinkaya da HES projesinin detaylarına ilişkin konuşarak, “Buradaki kayıpların en az iki katına çıkacağının garantisidir bu. Yapının yıllık kazancı 176 milyon TL olacak. Maliyeti ise 495 milyon 500 bin lira. 3 yıl gibi bir sürede kendini amorti edecek, vatandaşa ne kadar faydalı olacak? Birilerine faydalı ama vatandaşa ne kadar faydalı artık siz değerlendirirsiniz” dedi. Çetinkaya, bitkisel atık deposu tesisine ilişkin de sonrasında problem yaratacağı uyarısında bulundu. Çetinkaya son olarak yaşanmış tecrübelerden hareketle şirketlerin yerel halkın su ihtiyacı duyduğu dönemlerde su bırakmayarak ekolojik dengeyi yok ettiğini belirtti.
“ÇED OLUMSUZ KARARI VERİLSEYDİ BARAJ KONUSU GÜNDEME GELMEYECEKTİ”
Avukat Egecan Ormancı da dava süreçlerine ilişkin konuştu. Açılacak davanın İdari Hukuk normlarına göre işleyeceğini belirten Ormancı, “İdari hukukta taraflardan biri devlet, öteki de vatandaştır. Devlet, polisiyle jandarmasıyla güçlü olan. Bir de vatandaş var. Bir menfaat dengesinin bulunması lazım. İdari Hukuk hükümlerine göre yürüyeceğiz” ifadelerini kullandı. Davanın iki aşamalı olacağını anlatan Ormancı şöyle konuştu; “Öncelikle ÇED raporu, ikincisi kamulaştırma. ÇED raporu süreci başlıyor. Genelde maalesef olumlu karar veriliyor. Olumsuz verilseydi zaten, bu baraj konusu hiç gündeme gelmeyecekti. Bizim yapmamız gereken ayın 19’una kadar bir dava açmak. Bir de bunun ikinci boyutu var. Bu ÇED sürecinden sonra genelde Cumhurbaşkanlığı kararıyla oluyor bu, kamulaştırma süreci. Kamulaştırmada da projede net değil. 13 metreyse 250 dönüm, 23 metreyse daha büyük. Bütün bu toprakların elinizden alınması riski var. Evet bir para ödenecek ama bugün cebinize para girdi ya sonra?” Köylülerden Hatice Özen de söz alarak, HES projesine karşı her mücadeleye hazır olduğunu belirterek, “Ben Alcıyım, Karaismaillerdenim, Yolçatılıyım, Girenizliyim. Benim dedim Ramazan Çakıcı, her birinizin dedenizin evinde mısır ekmeği, ayran yemiş bir insan. Geçen yıl da toplantıdaydım. Bu sene imza kampanyası açtık, bin küsür imza topladık” dedi.