Türkiye’de 2009 yılında onaylanan Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi’nden sonra her yıl 3 Aralık günü Dünya Engelliler Günü olarak kutlanıyor. Denizli’de de bu özel gün başta engelli dernekleri olmak üzere kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşlarının katılımı ile 19 yıldır kutlanıyor.
Bu yılki kutlamalar saat 14.00’de Denizli Valiliği önündeki Atatürk Anıtı’na çelenk sunulması töreniyle başlayacak. DBB Kent Konseyi’ne bağlı Engelliler Meclisi günün anlam ve önemine ilişkin, engellilerin sosyal hayatta karşılaştıkları güçlüklerin de konu edildiği bir açıklama yapacak.
Engelliler Meclisi daha sonra, valilik önünden Delikliçınar Meydanı’na kadar sürecek bir farkındalık korteji oluşturulacak.
Etkinlikler saat 15.00’de Çatalçeşme Oda Tiyatrosu’nda kent protokolünün ve engellilerin katılımı ile sürecek. Çocuklar ile balon uçurma etkinliği yapılacak, engellilere yönelik eğitim veren okullardaki öğrencilerinin performans gösterisi sunulacak.
İşte Denizli protokolünün 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla yayınladığı mesajlar:
DENİZLİ VALİSİ ÖMER FARUK COŞKUN
“Her bireyin birer engelli adayı olduğunu hatırlayarak, engelli kardeşlerimize karşı her zaman duyarlı olmalı ve onlarla empati kurabilmeli ve daha rahat yaşayabilecekleri bir dünya kurmak için gayret sarf etmeliyiz. Bu anlamda devletimiz, son yıllarda engelsiz bir Türkiye, engelsiz bir toplum, engelsiz bir gelecek için ulaşımdan eğitime, çalışma hayatından sağlık hizmetlerine varıncaya kadar her alanda birçok düzenlemeyi hayata geçirmiştir.
Toplumların huzuru ve mutluluğu, tüm bireylerin doğuştan sahip oldukları haklarını kullanabilmeleri, hiçbir ayrım gözetilmeksizin sunulan imkânlardan yararlanabilmeleri ve geleceğe güvenle bakabilmeleriyle mümkündür. Engelli bireylerimizin toplumsal hayatta varlık göstermeleri ve kendilerine yer bulmaları, şüphesiz tüm toplumu zenginleştirecek, güçlendirecektir. Sevgi ve saygı varsa engel yoktur anlayışıyla 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nün engelli vatandaşlarımızla ilgili duyarlılığın ve farkındalığın artmasına vesile olmasını temenni ediyor; sağlık, huzur ve mutluluk dileklerimle tüm engelli kardeşlerimize sevgi ve saygılarımı sunuyorum”
DBB BAŞKANI BÜLENT NURİ ÇAVUŞOĞLU
“Engellilik, yalnızca engelli bireyler ile bir ömür yanlarında olan ailelerini değil, toplumun tüm kesimlerini yakından ilgilendiren bir durumdur. Bu konuda herkes üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir.
Denizli Büyükşehir Belediyesi olarak bizler, engelli kardeşlerimizin yaşam kalitesini artırmak ve onların hayatını daha da kolaylaştırmak için çalışmaya, gerek Engelliler Meclisimiz gerekse tüm sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte proje üretmeye devam edeceğiz. Engelsiz bir Denizli için hep birlikte çalışacağız. Bu duygu ve düşüncelerle, her türlü zor şartlara rağmen onurlu duruşları ve başarılarıyla hepimize örnek olan engelli kardeşlerimizin ve fedakar ailelerinin 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nü kutluyor, sağlıklı, mutlu ve huzurlu bir hayat diliyorum”
PAMUKKALE BELEDİYE BAŞKANI ALİ RIZA ERTEMUR
“Engellilik hali, bir kusur değil, sadece desteklenmesi gereken bir durumdur. Bu noktada, engelli bireylerimizi, olduğu gibi kabul ederek, her fırsatta onları kucaklayarak, değerli ve diğer vatandaşlarla eşit olduklarını göstermemiz gerekmektedir.
Pamukkale ilçemizde, birlikte inanarak, birlikte emek vererek tüm engelleri birlikte aşacağımıza yürekten inanıyorum. Biliyoruz ki, hayatı paylaşmak için engel yoktur. Bu duygu ve düşüncelerle, tüm engelli vatandaşlarımızın 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nü kutluyor, sadece bugün değil, her gün onların yanlarında olduğumuzu belirterek, selam ve sevgilerimi sunuyorum.”
ALTI NOKTA KÖRLER DERNEĞİ DENİZLİ ŞUBESİ BAŞKANI MUZAFFER ESKİN
Altı Nokta Körler Derneği Denizli Şubesi Yönetim Kurulu adına Şube Başkanı Muzaffer Eskin 3 Aralık Engelliler Günü nedeniyle yayınladığı mesajında, engellilerin taleplerini açıkladı.
“Ülkemizin engelli nüfusu, tam olarak bilinmemekle birlikte ortalama %13 oranı kabul edilir. Engelli olmak, istenilen, gururlanılan bir durum değildir. O kadar ki engelli nüfusunun azalması, en büyük dileklerimizdendir.
Her engelli, eğitim görme, çalışma, seyahat etme gibi haklarını herkesle aynı koşullarda kullanabilmeyi ister. Anayasamızın 2. maddesi devletimizin ‘sosyal’ niteliğini açıkça belirtmektedir. Sosyal devlet, toplumun en güçsüz kesimlerinden başlayarak yurttaşlarının sağlık, eğitim, istihdam, sosyal güvenlik gibi temel gereksinimlerini karşılayan devlet demektir. Devletin “sosyal” niteliğini yaşama geçirmek, hükümetlerin anayasal yükümlülüğüdür.
İlimizdeki toplu taşıma araçlarının engelli erişimine uygunluğunda eksikler vardır. Belediye araçlarında sesli uyarılar, yolcu ve sürücü rahatsızlığı gerekçesiyle kapatılmıştır.
Büyük şehir belediyesinin yüzme havuzlarından görmeyenler yanlarında refakatçi olmaksızın yararlandırılmamaktadır. Oysa ki herkesin güvenliğinden farklı değildir engellilerin güvenlikleri. Dileyen refakatçisiyle, dileyen tek başına yararlanabilmelidir havuzlardan.
Engellilik olgusuna ilahi taktir olarak bakılması, engelli nüfusun azaltılması yolunda önlem almayı da zorlaştırmıştır. Akraba evliliklerinden kaçınılması, eşler arasında kan uyuşmazlığı olup olmadığının belirlenmesi, engelli nüfusunun azalmasında önemli sonuçlar verecek uygulamalardır.
Her engellinin engel durumuna göre kullanacağı araç-gereçler, engelin süreklilik durumuna göre kullanacağı ilaçlar vardır. Sosyal devlet olmanın gereği olarak bu araç-gereçler ve ilaçlar, devletçe karşılanmalıdır.
Görmeyenlerin kullandığı beyaz bastona özgü yasa çıkarılmalı, sürücü eğitimlerinde beyaz bastonun görüldüğü yerlerde araçlarca görme engelliye yol verilmesinin zorunlu kılınması sağlanmalıdır.
5378 sayılı yasanın geçici 2. ve 3. Maddelerinin gereği yapılmalı, kaldırımların bir kesimine görmeyenler için kılavuz çizgiler yapılmalıdır. Şehrin önemli salonları, ulaşımı zor alanlara değil merkezi yerlere yapılmalıdır.
Şu hiç unutulmamalıdır: Engelliler, bakıma muhtaç, aciz kişiler değildir. O nedenle sosyal yardıma dayalı engelli politikalarından kaçınılmalı, istihdamın ön plana alındığı uygulamalara yönelinmelidir. Özelde görmeyenler, genelde tüm engelliler, eğitim gördükleri alanlarda çalışmaya yönlendirilmeli, alanları dışına sevk edilmemelidir.
Engelliler, kendileriyle ilgili kararlarda söz sahibi edilmelidir. “Bizim için biz olmadan asla” prensibi gereği bizimle ilgili kararlara katılmamızın önünde engeller oluşturulmamalıdır.
Bu yaşanılası dünyayı ve ülkeyi güzelleştirmek için engelliler de bir şeyler yapabilirler. Buna inanan yöneticilerin varlığı sayesinde engelliler kendilerini bakıma muhtaç, aciz ve verimsiz saymaktan kurtulabilirler.”